Son 30 yılın en büyük felaketlerinden olarak sayılan Ayancık için tüm ülkeden takviye yağdı, evinde mahsur kalanları kurtarma çalışmaları helikopterlerle ve iş makineleriyle sağlandı. öte yandan, ilaç ve yiyecek içecek temini ile birlikte hasta vatandaşların hastaneye nakli de görevli helikopterlerle sağlandı. Bölgede hummalı araştırmalar başlarken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum kente gelerek incelemelerde bulunmuş, halkla bir araya gelerek vatandaşın dertlerine müşterek olmuştu.
Yaşanan felaketin gerisinde kentte ilk olarak yol çalışmaları başlatıldı. İl Özel İdaresi, kullanılamaz ülkü gelen iş makinelerinin yerine başka bölgelerden araçlar kiralayarak çalışmalara başlarken, kara yolları ekipleri yollardaki çamurları temizledi, görevliler de Ayancık Çayı ’nın kenarında biriken ağaç parçalarını ortadan kaldırdı.
Bütün bölgelere ulaşılabilmesi için Ayancık ’ta 250 kilometre, Türkeli ’de de 50 kilometre elde etmek üzere toplam 300 kilometre geçici yollar yapıldı. Kara yolları ise yapılan geçici yolları ve baks köprüleri kalıcı ayla getirmek için ihale, proje ve saha çalışmalarına başladı. İçme suyu ve kanalizasyon şebekeleri yenilendi.
Yıkılan 28 köprüden; ilçenin girişindeki Şevki Şentürk Köprüsü ve ikinci köprünün yapımı tamamlanarak ilçeye giriş için gerekli köprüler açıldı. Sanayi ve İkisu Köprüsü de tamamlanmak üzere. Selde zarar gören Ayancık Devlet Hastanesi faaliyetine başladı. Sanayi bölgesi için ise onarım çalışmaları yürütülüyor. Diğer köylerdeki köprülerin yerlerine yenisi yapılana kadar İl Özel İdaresi, geçici köprüler yerleştirdi. Afetzedeler için Babaçay köyü içinde facia konteynerleri hazırlanarak su baskını zedelerin burada konaklaması sağlandı. Çabucak süren bu işlemlerle kentte sosyal hayat, bir buçuk ay içerisinde normale döndü. Bölgede yaraların sarılması için çalışmalar ise kesintisiz şekilde sürüyor. Selde kaybolanlardan 6 ’sı halen bulunamadı. Akıntıda kaybolan yeğeni ve gelininin bulunduğunu, onların çocuklarının halen bulunamadığını dile getiren Hikmet Demirbaş, “Su Baskını geldi evini götürdü. Evin içinde eşi, 3 tane çocuğu gitti. Eşiyle küçük kız çocuğunun biri bulundu lakin 2 tane oğlan çocuğu bulunamadı. Başka yalnızca o değil, komşumuz vardı hanımı vardı o da gitti, halen değil. Hepsi benzer yerdeydiler. Gidenlerin 6 ’sı halen yok. Devlet konteyner verdi, yurttaş burada barınıyor.” dedi. Selde akıntıya kapılan ağaçların sanayi bölgesindeki köprü ayaklarını tıkamasıyla bir bölgenin taştığını açıklayan Ramazan Öztürk, “Ayancık ’ta köprüler gitti iki tane aşağı. Bu köprünün de çok zararı oldu bize, yukarıdan ağaçlar gelince tıkandı, öbür tarafa taştı. Evimde mahsur kaldım dördüncü katta. Buralar daha yeni yeni toparlanıyor. Türkiye ’de bütün vatandaş buradaydı, el eleydik.” diye konuştu. Sele tanık olan Himmet Keyifli, “Su Baskını döneminde burada afet oldu. Bu çayın genişliği taştı yola geldi, yükseldi. Fazla şey yaşamış oldu. rakip doldu, bizim sitede birinci katlar doldu. Asırlarca böyle bir yıkım görünmeyen hiç. Allah böyle bir yıkım yaşatmasın kimseye.” şeklinde konuştu. sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur