

Bir yoldan sonra yollar çıkmaza giriyor, tıkanıyor. Vakit içeresinde benim afiyet sorunlarım arttı. Örneğin fizik tedavi doktoruna gidiyorum. Bana aralıksız fizik çare görmem gerektiğini söylüyor. Günlük fizik hareketlerini yapmam gerektiğini söylüyor. Yapıyor musun diye soruyor. Ama ne yazık imkanımız değil. Kendimizin de yok. Büyükşehirlerde belediyenin oluyor fakat burada belediyenin de imkanı değil. Zaten bizim sosyal yaşantımız yok. Ben 5 senedir hastane haricen hiçbir yere çıkmadım. Artık ben kendi doğup büyüdüğüm ilçeyi unuttum. Zaman içeresinde sadece benim yok annemin de sağlık sorunları arttı. Sürüne sürüne bana bakıyor. Bir gün yığılıp kalacak diye korkuyorum. Her gün Allah ’a dua ediyorum. O gün gelmeden benim canımı alsın diye Allaha dua ediyorum.” Altınşık, en büyük isteğinin sağlığına kavuşması ve Beşiktaş camiası ile bir araya gelmek olduğunu belirterek, sağlığının uygun olduğu zamanlarda yaptığı her şeyi özlediğini söyledi. Altınşık, “Ben 5 yaşından beri Beşiktaşlıyım. Çocukluğumdan beri ben Beşiktaş ’ı aile olarak gördüm. İstiyorum oysa Beşiktaş beni duysun. Yalnız olmadığımı hissedeyim istedim. Çarsı Gurubu, hani bir şeyin karşı hatalı varsa Çarsı onun karşı sesini çıkarırdı. sosyal ağ hesabından Çarsı Grubu ’na yazdım, başkanımıza ulaşmak istedim fakat olmadı. Bir umudum olsun, tutunacak dalım olsun ve yalnız olmadığımı hissedeyim istedim ama olmadı. Başkanım ile görüşmeyi çok isterim. Çünkü Beşiktaş bir aile ise bu ailenin reisi de Ahmet Nur Çebi. Oturduğumuz evin emrindeki tarafında bir kabristan var 2 metre yakınımızda benimde o mezarda yatanlardan çok farklı bir hayatım yok. Beşiktaş ’a seslenmemin sebebi şudur ama vefa Beşiktaş ’ın özüdür. İnsan bir çok şeyi özlüyor fakat insan rüzgarın yüzüne vurmasını özlüyor. Yağmurda ıslanmayı özlüyorsun, yıldızları seyretmeyi özlüyorsun.” diye konuştu.
