admin Hakkında
Taksim Escort Bayanlar 2022
Taksim Escort Bayanlar. Herkese merhaba, ben çok seksi ve düzgün bir sarışınım, adım Gaye, 2 yaşındayım, 1,67, 56 kg ve boyuma ve kiloma çok güveniyorum. Seninle seksle dolu güzel akşamlar geçirmek için buradayım. Ben hiçbir zaman yatakta yatıp işini yap ve yap diyen bencil kadın olmadım. Sana tüm yeteneklerimle seksi vücudumu sunuyorum ve sana aşık olduğum adam gibi davranıyorum. Küçük dokunuşlarla başladı ama deli gibi seviştim. Herkese merhaba, ben çok seksi ve düzgün bir sarışınım, adım Gaye, 2 yaşındayım, 1,67, 56 kg ve boyuma ve kiloma çok güveniyorum. Seninle seksle dolu güzel akşamlar geçirmek için buradayım. Ben hiçbir zaman yatakta …
539 gösterim, 0 gün
Anal Ambarlı Escort Tuğçe
Avcılar Tuğçem. Meraba canım ben anal escort bayan Tuğçe Küçük dokunuşlarla büyük keyifler yaratmayı bilen, macerayı seven ve her zaman yaramazlıklarla şımarık bir tavır sergileyen bir kadınım. Özgür bir azgın Avcılar Ambarlı Escort ruhum olduğu için istediğim yere gider, istediğim kişiyle tanışırım. İnsanlarla içtenlikle tanışıyorum ve keşfetmem gereken her şeyi bir macera gibi keşfederek birlikte yaşıyorum. Kitap kahve içmeyi okumayı, film izlemeyi ve birçok sporu mükemmel bir şekilde yapmayı seven bir kadınım. Kişisel hizmetlerimi özellikle birlikte girdiğimiz oda veya mekanlarda her zaman niteliksel olarak yerine getiririm. Gerçek duyguların mükemmel bir şekilde yaşandığı bir ortamda, hayatınızda olabilecek her şeyin mükemmel bir …
375 gösterim, 0 gün
Avcılar Escort Bayanlar 2022
Avcılar Escort Bayanlar. Size prezervatif kullanmadan büyük zevkler yaşatacak güzel ve seksi bir kadınla birlikte olmak ister misiniz? Evet dediğini duydum. Benimle harika anlar yaşayabilmeniz için size inanılmaz bir eskort hizmeti sunuyorum. Çok uygun fiyatıyla kesinlikle sizin için harika bir seçim olacağını şimdiden belirtmek isterim. Hep sevişmeyi çok istemiştim. Vücuduma dokunman ve benimle mükemmel anların olması beni çok etkiliyor. Her erkeğin kaliteli bir cinsel deneyim yaşamasını savunan tutkulu bir kadınım benimle yapacağınız görüşmede saatlerce eğlenceli ve heyecanlı vakit geçireceksiniz. Ayrıca sana harika anal seks anları verebilirim. Avcılar Anal Yapan Escort Bayanlar. 22 yaşında, çarpıcı güzellik, seksi, baştan çıkarıcı vücut ve …
689 gösterim, 0 gün
Çılgın Escort Sevil
Çılgın Escort Sevil. Merhaba sevgili ortaklarım, ben sizin doyumsuz çılgın Escort sevilinizim. Sizinle harika anlar geçirmeniz için size hizmet etmek için buradayım. Benden memnun kalacaksın ama sekse olan aşkım yüzünden sana asla doyamıyorum. Ben son derece hevesli ve tutkulu bir Escortum. Ben sana görmek istediğin ama asla göremediğin şeyleri yaşatacak çılgın bir seks bağımlısıyım. Bu harika saatlerde seninle suskun bir şekilde seni bekliyoruz. Ben partnerini nasıl mutlu edeceğini bilen olgun bir kadınım. 29 yaşında, 1.75 boyunda, düzgün vücutlu, yaşını hiç belli etmeyen bir kadınım. Güzel vücut oranlarımı seveceksiniz ve beni her zaman deneyimlemek isteyeceksiniz. Bir kadında aradığın her şey bende …
469 gösterim, 0 gün
0
ABD’de dehşete düşüren rapor: 100 bin kişi aşırı doz uyuşturucudan öldü
CDC’ye bağlı Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi (NHSC) verilerine göre, 2021’de ülke genelinde aşırı doz uyuşturucu alımı nedeniyle gerçekleşen ölümler bir önceki yıla göre yüzde 15 artarak 100 binin üstüne çıktı.
NHSC, aşırı doz ölümlerinin rekor seviyede artmasını Kovid-19 salgını döneminde hastanelerdeki yoğunluk yüzünden tedaviye erişimin zorlaşmasına, sosyal izolasyon ve uyuşturucu özelliğe sahip ilaçların arzının çok fazla artmasına bağladı.
Yetkililer, söz konusu ölümlerin 80 binden fazlasının ağrı kesici özelliğe sahip opioid, morfinden 100 kat daha güçlü bir ilaç olan fentanil de dahil olmak üzere benzeri hapları kullanmaktan kaynaklandığına dikkati çekti.
Ayrıca veriler, 2021’de aşırı dozdan uyuşturucu ölümlerinin bir önceki yıla göre yüzde 75 artışla en fazla Alaska eyaletinde yaşandığını ortaya koydu.
CDC’ye bağlı kurum, aşırı dozdan ölümlerin, Kovid-19 salgınının ABD’de etkili olduğu ilk yıl olan 2020’de bir önceki yıla göre yüzde 30 arttığı bilgisini paylaşmıştı.
KAYNAK: AA
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
212 gösterim, 0 gün
ABD ordusundan alay eder gibi açıklama: NYT’nin sivil ölüm haberleri bizi sorgulamaya itti
Ayak bastığı her coğrafyaya büyük trajediler getiren, Afganistan’da yüz binlerce masumun canına kasteden ABD’nin savunma bakanlığı Pentagon, Pulitzer ödülü kazanan New York Times gazetesini tebrik etti. Tebrik mesajında, “NYT’nin Afganistan’daki sivil ölümler hakkında yaptığı haberin kendilerini sorgulamaya ittiğini” belirtti.
Pentagon Sözcüsü John Kirby, salı günkü basın toplantısında ABD’nin prestijli gazetelerinden NYT’ye Pulitzer kazandıran haberle ilgili “Bu, geçmişte de şimdi de üzerine konuşulması zor bir haber. Sivillere zarar gelmesini önlemek için daha fazla şey yapmamız gerektiğini biliyoruz ve bunları gerçekleştiriyoruz. Kusurlarımız olduğunu biliyoruz ve bu hatalardan ders çıkarmaya çalışıyoruz” dedi.
Kirby, gazetenin haberinin yaşananlar hakkında kendilerini sorgulamaya teşvik ettiğini belirterek, “Bu hatalar hakkında gereken şekilde her zaman şeffaf davranmadığımızın farkındayız. Fakat NYT’nin haberi bu kaygıları yeniden gündeme getirdi ve kendimize yeni ve zor sorular sormamıza neden oldu” ifadelerini kullandı.
Basın özgürlüğünün önemine vurgu yapan Pentagon sözcüsü “Bunun hoş bir süreç olduğunu söyleyemem. Ama sanırım böyle olmamalı da. En yüksek kalitedeki basın özgürlüğü tam da bunu sağlıyor. Bizi hareketlerimizden sorumlu tutuyor ve bilgilendirirken bir yandan da bizi düşünmeye teşvik ediyor” dedi.
NYT aralıkta yayımladığı bir özel haberde, ABD’nin 20 yıl boyunca Afganistan’daki savaşta kötü istihbarat ve yanlış hedef belirleme gibi sebeplerden ötürü binlerce sivili öldürdüğünü ortaya çıkarmıştı.
Tüm bunlar ABD ordusunun son teknoloji görüntüleme araçları ve drone’lar kullanmasına rağmen gerçekleşmiş ve haber büyük tepki toplamıştı.
NYT, bu haberiyle pazartesi günü gazetecilik ve edebiyat alanındaki prestijli Pulitzer’ın Uluslararası Havadiscilik kategorisinde ödül kazanmıştı.
ABD ordusu, 2001’de girdiği Afganistan’dan geçen yıl çekilmişti. Bunun ardından 15 Ağustos 2021’de başkent Kabil’e giren Taliban ülkenin kontrolünü ele geçirmişti.
Derin bir ekonomik krizin yaşandığı ülkede ABD, tahliye sonrası Afganistan’ın uluslararası bankalardaki hesaplarını bloke etmiş, Afganistan Merkez Bankası’ndaki yaklaşık 9 milyar doları da dondurmuştu.
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
207 gösterim, 0 gün
Efsanevi Nazi hazinesi bulunuyor! 4 tonluk metal kutu heyecana neden oldu
Yerin yaklaşık 3 metre altında bulunan kutunun 1.5 metre uzunluğunda ve 50 cm çapında olduğu düşünülüyor. Keşif, Polonya’nın güneyinde bulunan Minkowskie köyündeki 18. yüzyıldan kalma bir sarayda, terk edilmiş bir konservatuarın coğrafi radar taraması kullanılarak yapıldı.
Hitler’in SS’leri tarafından genelev olarak kullanılan sarayda geçen yıl Mayıs ayında başlayan kazıda, arazide 10 ton altının yanı sıra diğer değerli eşyaların da ortaya çıkarılması bekleniyor. Hazine, İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru SS subayı Heinrich Himmler’in Dördüncü Reich’ı kurma emri üstüne çalınmıştı. Hazinenin Polonya’nın Wrocław şehrindeyken kaybolan ‘Breslau Altını’nı içerdiği düşünülüyor. O zamanlar bir Alman şehri olan Breslau, Hitler’in Üçüncü Reich’ının en zenginlerinden biriydi.
KIZIL ORDU YAĞMASINDAN KAÇIRDILAR
Ancak Kızıl Ordu’nun yaklaşan gelişi, Almanların tonlarca altın ve değerli eşyayı saklaması gerektiği anlamına geliyordu. Efsaneye göre, hazine polis karakolunun binasında toplandı ve sandıklara dolduruldu. Daha sonra bir SS muhafızı gözetiminde Breslau’dan Polonya’daki bugünkü Jelenia Góra’ya ve ardından Sudeten dağlarına nakledildi.
Aramaya öncülük eden Silesian Bridge Foundation’dan Roman Furmaniak, son aramadaki jeo-radar okumalarının ‘anomaliler’ ortaya çıkardığını söyleyerek şöyle devam etti: “Yaptığımız ilk tatbikatta doğal olmayan bükülmeler görüldü. İkinci bir sonda yaptık ve diğer tarafta da aynı sonucu aldık. Üçüncü bir sonda bir nesneye çarptı. Şekiller ve renkler anormallikler, başka bir deyişle zemine insan müdahalesi gösteriyor. Metalin yeryüzüne göre farklı bir yoğunluğu var ve bu da taramalarda daha koyu bir renk olarak gösteriliyor.”
NAZİ SUBAYININ HAZİNE MEKTUBU
Hazinenin konumu gizli belgeler, bir SS subayının günlüğü ve hazine avcılarının 1000 yıl öncesine ait gizli bir locaya mensup subayların torunlarından aldıkları bir haritayla ortaya çıktı. Belgeler arasında üst düzey bir SS subayının sarayda çalışan ve daha sonra sevgilisi olan kadınlardan birine yazdığı bir mektup da var. Subay mektubunda “Sevgili Inge’m, Tanrı’nın izniyle görevimi yerine getireceğim. Bazı nakiller başarılı oldu. Kalan 48 ağır Reichsbank sandığı ve tüm aile sandıklarını burada sana emanet ediyorum.
Tanrı yardımcınız olsun, bana yardımcı olun ve görevimi tamamlayın.”
Günlük ise hazinenin Fransa’daki koleksiyonlardan çalındığına inanılan uluslararası öneme sahip 47 sanat eseri içerdiğini açıklıyor. Görünüşe göre ganimet Botticelli, Rubens, Cezanne, Carravagio, Monet, Dürer, Rafael ve Rembrandt’ın eserlerini içeriyor. Diğer değerli eşyaların da şehirdeki varlıklı insanlar tarafından yerel Nazi polisine saklanmak üzere verilen altın sikkeler, madalyalar, mücevherleri kapsadığı söyleniyor.
BUBİ TUZAĞI KORKUSU
Silezya Köprüsü Vakfı şimdi kutuyu yüzeye çıkarmak için izin bekliyor. Vakıf, saklama yerine SS subayları tarafından bubi tuzağı döşenmiş olabileceğini söylediğinden, ordudan da izin alınması gerekiyor. Saraydaki bir başka hazinenin de, Hitler’in ırk teorilerine kanıt bulmak amacıyla dünyanın dört bir yanından kutsal eşyaları toplayan Himmler tarafından bir araya getirildiği düşünülüyor. Minkowskie’deki saray, binayı 10 yıllığına kiralayan Vakfın elinde bulunan günlüğün kurşun kalemle yazılmış sayfalarında tanımlanan Aşağı Silezya’daki 11 alanın ilki.
Her yerde hazine avcısı olarak tanımlanıyoruz ancak kendimiz için hiçbir şey istemiyoruz” dedi. Quedlinburg Locası’nın ve dolayısıyla vakfın amacı, bu hazineyi dünya mirası adına ve İkinci Dünya Savaşı’nın kefareti olarak hak sahiplerine teslim etmek.. sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
149 gösterim, 1 gün
Kuruyan Mead Gölü’nden insan kalıntıları çıkıyor
ABD ’nin California eyaletinde bulunan Mead Gölü, 2000 yılından itibaren su seviyesi kuraklığa bağlı olarak düşmeye başladı.
Suların çekilmesine bağlı olarak 1 Mayıs ’ta metal bir fıçının içine saklanmış ceset kalıntıları bulan polis, bu sefer 7 Mayıs ’ta bir insana ait kemiklerin bulunduğunu açıkladı.
Yapılan açıklamada gölün kurumaya devam etmesi halinde daha fazla ceset bulunabileceği belirtildi.
Ulusal Park Hizmetleri, konuyla ilgili yaptığı açıklamada iskelet kalıntılarının Mead Gölü’nün Callville Körfezi’nde keşfedildiğini belirtilerek soruşturmanın devam ettiğini ifade etti.
Gölden 1 Mayıs ’ta metal bir fıçı içinde insan kemikleri, balıkçılar tarafından bulunmuş, polis fıçı içindeki kişinin silahla vurulma sonucu ölmüş olabileceğini ve kıyafetlere bakarak olayın 70 ’ler veya 80 ’lerde meydana gelmiş olabileceğini belirtmişti.
ABD’nin en büyük su rezervuarı Mead Gölü, Las Vegas’tan Los Angeles’a kadar 20 milyon kişiye içme suyu sağlıyor.
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
203 gösterim, 0 gün
Ev hapsine alınmıştı! Moskova’dan kurye kılığında kaçtı
24 Şubat’ta Ukrayna’ya başlatılan savaş sonrası Rusya Devlet Başkanı Putin, muhalefete karşı tavrını sertleştirdi. Batı medyası Ukrayna işgalini eleştiren çok sayıda kişinin gözaltına alındığını ve hapse atıldığını iddia ediyor.
Putin’in Ukrayna’ya başlattığı savaşı eleştirdikten sonra ev hapsine alınanlardan birisi olan ‘Pussy Riot’ grubunun lideri Maria Alyokina kurye kılığına girerek Moskova’dan kaçmayı başardı.
[Pussy Riot grubunun lideri Maria Alyokina Moskovadan Kurye kılığında kaçtı] Kurtarıcı İsa katedralindeki protesto/APDünya Pussy Riot grubunu 2012 yılında Moskova’daki ‘Kurtarıcı İsa’ katedralinde Putin’e karşı düzenledikleri eylemle tanımıştı. Mahkeme dünya çapında yankı uyandıran eylemi ‘holiganlık’ olarak görmüş, Nadeşa Tolokonnikova ve Maria Alyokina’ya 2’şer yıl hapis cezası vermişti.
DEFALARCA KEZ HAPSE ATILDI
20 ay hapiste kaldıktan sonra Rusya Anayasası ’nın 20’nci yıldönümü vesilesiyle ilan edilen aftan yararlanan ve 2013 yılında tahliye olan Maria Alyokina Putin karşıtı eylemlerini sürdürdü ve geçtiğimiz yazdan beri her biri 15 gün olmak üzere altı kez daha hapse atıldı.
Son olarak Nisan ayında Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşı eleştiren Alyokina ev hapsine alındı. Ancak yetkililerin ev hapsinin 21 günlük ceza kolonisine dönüştürüleceğini açıklaması ile kaçmak için planlar yapmaya başladı.
KURYE KIYAFETİ İLE KAÇTI
Rus aktivist gerekli planlamaları yaptıktan sonra Moskova polisi tarafından izlenen apartmandan kurye kılığına girerek çıkmayı başardı. Takip edilmemek için cep telefonunu geride bırakan genç kadın bir arkadaşı tarafından Belarus sınırına götürüldü. Buradan Litvanya’ya geçmesi bir hafta sürdü.
Litvanya’ya ulaştığında kaçış hikayesini The New York Times’a anlatan Alyokina, “Geçen hafta çok fazla sihirli olay yaşandı. Kulağa bir casus romanı gibi geliyor. Ne yaptığımı hala tam olarak anlamıyorum. Bunu başardığım için mutluyum” dedi.
BAĞCIKSIZ AYAKKABILARLA GİTTİ
Hapishane görevlileri ayakkabı bağcıklarına el koyduğu için Moskova’dan Litvanya’ya uzanan yolculuğunu bağcıksız platform botlarla yapan Alyokina, grup üyeleri ile beraber Ukrayna’ya yardım toplamak için bir turne düzenleyeceklerini ve performansları sırasında yine bu ayakkabıları giyeceğini açıkladı.
New York Times’a bir gün Rusya’ya dönmeyi umduğunu ancak Ukrayna’nın işgalinin anavatanına bakışını tamamen değiştirdiğini söyleyen Rus aktivist “Rusya’nın artık var olmaya hakkı olduğunu düşünmüyorum” dedi.
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
137 gösterim, 0 gün
Çin’den şok yasak! 16 yaşın altındakiler bunu yapamayacak
Koronavirüs pandemisi sırasında dünya çapında canlı yayınlar büyük popülerlik kazanmıştı. Çin’in düzenleyici kurumları ise küçüklerin “fiziksel ve zihinsel sağlıklarını” korumak için ülkenin canlı yayın endüstrisine katılmalarını yasaklamak için harekete geçti.
16 YAŞINDAN KÜÇÜKLERE CANLI YAYIN YASAĞI!
Çin Ulusal Radyo ve Televizyon İdaresi ve Çin Siber Uzay İdaresi (CAC) dahil olmak üzere dört düzenleyici kurum tarafından yeni kararlar yayımlandı. Kararlar, siber ortamda reşit olmayan kullanıcıları korumayı güçlendirmek için amaçlıyor.
TRT Havadis’in South China Morning Post’tan aktardığı habere göre; Çin’de 16 yaşından küçüklerin canlı yayın yapması yasaklanırken, 16 ila 18 yaş arasındaki kullanıcılara ise canlı yayın yapmadan önce ebeveynlerinden veya velilerinden izin alma şartı geldi.
Yeni kurallarla çevrim içi bahşişlerde de düzenlemeye gidildi.
Düzenleyiciler tarafından yayınlanan bir açıklamada, internet platformlarının gerçek isimle kayıt şartını kesinlikle uygulaması istenirken, reşit olmayanlara nakit yükleme, hediye satın alma ve çevrim içi ödeme gibi bahşiş hizmetleri sunmasının yasaklanması dile getirildi.
“GENÇ MODU” ÇAĞRISI
Düzenleyiciler ayrıca Big Tech olarak nitelendirilen teknoloji firmalarından, gençleri oyun bağımlılığından ve uygunsuz içerikten korumak için “genç modunu” iyileştirmelerini ve geliştirmelerini istedi.
Platformların gereklilikleri ihlal ettiği tespit edilirse önlem olarak açıklanan yaptırımların uygulanacağının da altı çizildi.
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
198 gösterim, 1 gün
ABD’den Girit’e F-35 konuşlandırma kararı! Yunanistan’dan S-300’ler için Türkiye şartı
ABD Hava Kuvvetleri, F-35A ve F-15E savaş uçaklarının Yunanistan ’ın Girit Adası’ndaki Souda Hava Üssü’ne konuşlandırmaya hazırlandığı ifade edildi.
RESMİ BAŞVURU YAPILDI
Yunanistan’ın en saygın gazetelerinden Kathimerini’de yer alan habere göre; bu konuşlanmanın gerçekleşmesi için Washington yönetimi Yunan hükümetine gerekli başvuruyu yaptı.
ONAY ALMASINA KESİN GÖZÜYLE BAKILIYOR
Yunan makamları başvuru sonrası bürokratik mekanizmayı işletime alırken; söz konusu onayın verilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
JETLER TATBİKATLARA KATILACAK
Bölgeye kaç uçağın, personelin geleceği ve ne kadar süre kalacağına dair bir bilgi paylaşılmazken; jetlerin bazı tatbikat ve operasyonlara katılacağı belirtildi.
HAVA ÜSSÜNE BÜYÜK ALTYAPI YATIRIMLARI YAPILDI
ABD ordusu, Girit’teki Souda üssüne büyük altyapı yatırımları yaparak; F-35 gibi son teknoloji uçakların konuşlanabileceği pozisyona getirdi.
ABD’NİN S-300 TEKLİFİNE TÜRKİYE KOŞULU
Öte yandan ABD’nin, Yunanistan’dan 90’lı yıllarda Rusya’dan satın aldığı S-300 bataryalarının yanı sıra Yunan ordu envanterindeki OSA-AK ve TOR M-1 hava savunma sistemleri ile BMP-1 tipi zırhlı araçların da Ukrayna’ya gönderilmesini istedi. Atina’nın ise buna karşılık Midilli, Sakız ve Rodos gibi adalara telafi sistemler gönderilmesini istediği bildirildi.
“TÜRKİYE’DEN GELEN TEHDİTLER VAR”
Yunanistan’ın saygın diğer bir gazetesi Ta Nea’nın, Savunma Bakanlığı’ndan konuyla ilgili geniş bilgiye sahip kaynaklara dayandırdığı haberinde; Yunanistan’ın ABD ile temaslarda “Türkiye’den gelen tehditlere ve Türk savaş uçaklarının Yunan adaları üzerinde sürekli gerçekleştirdiği uçuşlara” işaret ettiği bildirildi.
Havadise göre Yunanistan, “Ancak ABD ya da diğer NATO ülkelerinin Midilli, Sakız ve Rodos gibi adalarda konuşlu sistemleri acilen telafi etmesi durumunda Atina’nın Ukrayna’ya sevkiyat yapabileceği” yanıtını verdi.
KAYNAK: HABER7
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
232 gösterim, 0 gün
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’dan mesaj: Savaş istemiyoruz
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov,” Biz Avrupa ile savaş istemiyoruz, ancak Batı sürekli Rusya’nın yenilmesi gerektiğini söylüyor” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ummanlı mevkidaşı Bedr bin Hamed el-Busaidi ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu.
Lavrov, Moskova’nın Avrupa’da savaş istemediğini, ancak Batılı ülkelerinin Rusya’nın Ukrayna’daki “askeri operasyonunda” yenildiğini görmek istediklerini söyledi. “Avrupa’da savaş ihtimalinden endişe ediyorsanız, bunu hiç istemiyoruz” diye ekledi.
Lavrov bunun Batı tarafından gündeme geldiğini belirtti.
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
205 gösterim, 0 gün
AB’den Türkiye’ye Rusya övgüsü: Çok iyi iş çıkardılar!
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrel, Frankfurter Allgemeine gazetesine açıklama yaptı.
Ukrayna savaşında ideal arabulucuların Türkiye veya Birleşmiş Milletler (BM) olduğuna işaret ederek, “Bu süreçte Türkiye oldukça iyi bir iş çıkarıyor. İki tarafla da iyi ilişkileri var ama arabuluculuk mevzusunda elbette en iyisi BM’nin devreye girmesidir.” dedi.
AB’nin ara bulucu olamayacağını vurgulayan Borrell, “Biz olamayız. Rusya bizi, biz de Rusya ’yı arabulucu olarak kabul etmeyiz. Çin de olmaz çünkü onlar da Ruslardan yana bir tavır sergiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
UKRAYNA’YA DAHA FAZLA DESTEK SÖZÜ
Borrell, AB’nin Ukrayna’nın savaşı kazanması hedefi için şimdiye kadar yaptığının daha fazlasını yapacağının altını çizdi:
“Ukrayna’ya silah tedarik etmek, Rusya ekonomisini zayıflatmak, Rusya’yı uluslararası alanda izole etmek gibi. Ukrayna’ya ne kadar çok silah sağlarsanız, savaşın o kadar uzun süreceğini ve Ukraynalıların acısının da o denli artacağını söyleyenleri anlamıyorum. Avrupa’da bile bu görüşte olanlar var. Bu insanlara soruyorum; bu savaşın nasıl bittiği önem taşımıyor mu? Ukraynalılar teslim olsun, diz mi çöksün? Ruslar tarafından paramparça mı edilsinler? İstenen bu mudur? Bu insanlar, eğer silah teslim edilmezse savaşın da biteceğini söylüyor ama peki ya sonra?
Bakın, savaşlar müzakere ile biter ancak müzakere masasına güçlü bir konumda oturabilirsiniz ve şimdiki yapılmaya çalışılan da Ukraynalıları bu konuma getirmeye çalışmak. Bu konuyu perşembe günü Weissensee’de-Almanya’nın şu anda başkanlığını yürüttüğü- G-7 Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda da tartışacağız.”
“HERKESE UYAN BİR ÇÖZÜME İHTİYAÇ VAR”
Geçmişte belli konularda sadece ve tamamen Rusya ’ya güvenecek kadar saf oldukları değerlendirmesinde bulunan Borrell, “Örneğin Almanya’da herhangi bir LNG terminali dahi yoktu. Geçmişte, şimdilerde düzeltmemiz gereken bir hata işlediğimizi kabul etmeliyiz. İdame süreci, biraz daha uzun sürecek lakin Rus gazından kurtulacağız.” görüşünü dile getirdi.
Borrell, AB’deki hiç kimsenin Rusya kaynaklı doğal gaz ve petrol arzını bir gecede durduramayacağına işaret ederek, “Macaristan gibi ülkeler, ‘petrol tankerleri için ayrı bir kıyı şeridim ve boru hattım yok’ derken mantıklı nesnel sebeplere sahip. Bu nedenle herkese uyan bir çözüme ihtiyacımız var.” dedi.
AB’nin Sahel Bölgesi ’nde Mali Silahlı Kuvvetlerini eğitme görevinin iptal edilmesiyle ilgili şunları kaydetti:
“Sahel’de terörizm, suç, çoban-çiftçi kavgası, etnik köken ve yapay sınır karmaşalarıyla uğraşıyoruz. Burada temel mesaj şu oldu; bunu Leopard tankları göndererek çözemezsiniz. Bu hem sivil hem de askeri bir mücadele. Oradaki savaşı, barışı kazanmazsanız asla bitiremezsiniz. Bu sürecin güçlü siyasi ve sosyal bileşenleri var.”
KAYNAK: AA
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
192 gösterim, 0 gün
The Guardian’da skandal yazı: İlk düşen Türkiye olacaktı
İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian’da Larry Elliott imzasıyla çıkan yazıda, “Gelişmiş ülkelerin ekonomik çöküş sürecinde ilk düşen domino taşının Sri Lanka yerine Türkiye olması bekleniyordu” ifadelerine yer verildi.
Güney Asya ülkelerinden Sri Lanka ’da açlık, yoksulluk ve kötü yönetime karşı başlayan isyan Başbakan Mahinda Rajapaksa ’yı götürse de dinmiyor. Rajapaksa ’nın istifasıyla sonuçlanan eylemler devam ederken İngiliz The Guardian gazetesinde Larry Elliott imzasıyla çıkan yazıda, “Gelişmiş ülkelerin ekonomik çöküş sürecinde ilk düşen domino taşının Sri Lanka yerine Türkiye olması bekleniyordu” denildi.
“Sri Lanka Küresel Borç Krizi Karşısında Düşen İlk Domino Taşı Oldu” başlıklı değerlendirme yazısında ülkede ekonomik kriz nedeniyle haftalardır süren protestoların ardından başbakan Rajapaksa’nın istifasının da halkın öfkesini dindiremediğine dikkat çekildi. Sri Lanka’nın ekonomik çöküşünü tamamladığı ve IMF ve Dünya Bankası’nın “kurtarma paketi hazırlama girişimlerinde bulunmalarına karşın ülkenin daha da kötüye gitmesinden” endişelendiği ifade edildi.
Dünya genelinde gelişmekte olan ülkelerin pandemi, borç yükü ve gıda ve akaryakıt fiyat artışının yarattığı krizle mücadele ettiği belirtilen yazıda, bu ülkelerin sırayla ekonomik çöküşe sürüklendiği ifade edildi.
Sri Lanka’da orduya protestoculara ateş emri verildi
İLK DÜŞEN TÜRKİYE OLACATI
Birleşmiş Milletler (BM) Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) verilerine göre, dünyada söz konusu krizlerin en az birinden etkilenen toplam 107 ülkenin olduğu kaydedilen yazıda, ekonomik çöküş sürecinde “ilk düşen domino taşı”nın Türkiye olmasının beklenmesine karşın, ilk taşın Sri Lanka olduğu belirtildi.
Tehdit altında olan diğer ülkelerin aksine Türkiye kendi halkını besleyebiliyor” denildi.
Yazıda, hali hazırda borç krizi yaşayan gelişmekte olan ülkelerin, Ukrayna’daki savaşla birlikte krizi daha da derin hissetmeye başladığı belirtildi.
Yazının tam hali şöyle:
“Haftalar süren protestolar ve derinleşen krizin ardından Sri Lanka Başbakanı Mahinda Rajapaksa istifa etti. Devletler için iflas sistemi yoktur ama eğer olsaydı, Güney Asya ülkesi bunu kullanacak ilk ülke olurdu. IMF ’den bir ekip bu hafta Kolombo ’da (Sri Lanka ’nın başkenti) ülke yetkilileriyle zorlu reform paketi ve finansal yardımı içeren bir ‘kurtarma’ paketi için görüşmelere başladı. Ancak IMF ve onun kardeş organizasyonu Dünya Bankası çok iyi biliyor ki, bu kriz bir ülkedeki yanlış yönetimden çok daha fazlası. Onlar, Sri Lanka ’nın önümüzdeki felaketlerin habercisi olmasından korkuyorlar.
Dünya genelinde, düşük ve orta gelir grubundaki ülkeler, üç boyutlu krizle mücadele ediyor: Pandemi, borçlarında yaşanan artış ve Rusya ’nın Ukrayna ’yı işgalinin ardından gıda ve enerji fiyatlarında yaşanan artış…
Dünya Bankası Başkanı David Malpass, organizasyonun geçen ay düzenlenen bahar toplantısında endişelerini şöyle dile getirdi: “Gelişmekte olan ülkeler konusunda çok endişeliyim.
Her biri onları zorluyor.
Sri Lanka ’da göstericiler başbakanın ve siyasilerin evlerini yaktı
Birleşmiş Milletler, sorunun boyutlarını araştırıyor. Ticaret ve Gelişim Kolu ’nun son raporuna göre 107 ülke yanda belirtilen üç şokun en az birisiyle karşı karşıya: Gıda fiyatlarındaki artış, enerji fiyatlarındaki artış, sıkı finansal durum. Üç şokun da mevcut olduğu 69 ülke bulunuyor. Bu ülkelerin 25 ’i Afrika ’da, 25 ’i Asya ve Pasifik ’te ve 19 tanesi de Latin Amerika ve Pasifik ’te.
(Ekonomik açıdan) Zayıf olan ülkelerin listesi geniş ve çeşitli. IMF, Mısır ve Tunus, iki ülke de Rusya ve Ukrayna ’dan önemli ölçüde buğday ithal ediyor ve enerji ithalatında yaşanan artış nedeniyle enerji kesintilere uygulamak zorunda kalan Pakistan ile diyaloglara başladı. Gana, Kenya, Güney Afrika ve Etiyopya ’yı içeren Alt Sahra ülkeleri de sıkı bir şekilde takip ediliyor.
Diğer ülkelerin aksine, Türkiye kendi insanını hâlâ besleyebiliyor.
Küreselleşme ve Kalkınma Stratejileri Bölümü Direktörü Richard Kozul Wright “Ülkelerin kendilerine özgü problemleri var ancak şokların büyük bir bölümünün bunlarla alakası yok. Pandemi ve savaşın bu ülkelerle alakası yoktu ancak borçlanmalarında büyük bir artışa neden oldu” diyor.
Dünya Bankası düşük gelir grubundaki ülkelerin yüzde 60 ’nın Rusya ’nın Ukrayna ’yı işgalinin öncesinde borçlarını ödeme konusunda risk altında bulunduğunu açıklamıştı. Ukrayna ’daki savaş, yatırımcıların yatırımcıların ABD dolarına yeniden dönmesini ve gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin değer kaybetmesine neden oldu. ABD Merkez Bankası FED ’in faizleri yükseltmesi sorunu büyüttü.
Gelişmekte olan ülkelerdeki krizler yeni değil ama Kozul Wright ’in da söylediği gibi, uluslararası düzen, eli kulağında olan borç problemi karşısında hazırlıksız yakalandı. Wright, “Sistem, yalnızca ülke ülke sorunlarla ilgilenebilir. Ama bunlar sistem kaynaklı problemler ve şu anda onlarla mücadele edebilecek sistematik yollar yok.”
Sri Lanka, Ukrayna ’daki savaşın ekonomik sonuçlarına teslim olan ilk ülke.
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
162 gösterim, 0 gün