Hoşgeldiniz ziyaretçi! [ Giriş yap

Ayrılık sonrası nadas süresinin önemi

Kadınca 07 Şubat 2022

Ayrılık sonrası nadas süresinin önemi

İnsan, alet değildir. “Bitti” dediğinde derhal bitmez. Çünkü bir ilişkide tek bir senet ile bağlı değiliz.

Bu bağlar;

Zihinsel,
Duygusal,
Idareli,
Sosyal
Maddesel

5 bağın birdenbire bitmesi olası yok. resmen bitse de kalbimizde ve zihnimizde bitmesi en uzun zaman alandır. İnsan, aklında ve kalbinde biri varken diğer birini ne kadar sevebilir? Diğer birine ne dek emek verebilir? Başka birine ne kadar içten olabilir?

Fakat birçok insan, ayrılık acısını yaşayıp, kendi öz gücüyle toparlanmak yerine diğer birine yaslanarak ayağa kalkmayı seçiyor. Bunun için de bere bandı ilişkiler yaşıyor. Ve farkında olan olmayan kurtarıcı benzeyen buluyor. Ancak bere iyileştikten sonra da yara bandı düşmeye, kurtarıcının da misyonunun bitmesiyle de yeni sorunlar başlıyor. O halde sağlıklı bir ilişki için önce eskinin bitirilmesi (arınma) gerekir.

Nadas sürecinin faydaları

Boşanmışsa;

– Ayrılığın taziyesini tutma

– Kendini tanıma (Şu lahza ne istiyorum, niçin boşandım, bu yaşamda ne arıyorum vb. gibi)

– Yalnızlıkla başa çıkmayı öğrenme

– Eski eşiyle yeni süreci oturtma (nafaka, velayet, çocuklarla hakkında irtibat şekli, sınırlar)

– Kök ailesinin boşanmaya alışması

– Sosyal çevrenin boşanmayı benimsemesi,

– Eski eşe, çocuklara ve çevreye aleyhinde suçluluk, vicdan azabı duygularından arınma

– Kararını siklet, kararlılığı test etme süreci

– Yeni bir ilişki için enerji toplama

– Yeni birine, eski ilişkiden kalanları aktarmamak için yatışma

– Ekonomik olarak toparlanma

Flört ayrılığı ise;

– Kendini toparlama

– Taziyeyi alıkoyma-bitirme

– Kendini, eski ilişkisini, tercihlerini otopsi yapma

– Ne istediğini ayrım etme

– Idareli, fiziksel ve sosyal olarak hayata dönme

– Yalnızlıkla başa çıkmayı öğrenme

– Kendi öz gücüyle bir vakit ayakta durmayı deneme-başarma

Esas olarak biten bir ilişkiden daha sonra ilişkilere duraklamak, kendini toparlamak için çok iyi bir fırsat. Kendine yatırım yapma, yalnızlığıyla yüzleşme, üretken olma, ertelenmişlikleri yaşama, yeni hedefler tespit gibi birçok adım için alan sunmakta.

Ayrılık sonrası hemen ilişkilere atılırsak ne olur?

Nasıl ki bir bardağın dibinde bir yudum çay varken onu bitirip, bardağı yıkamadan o bardaktan su içemiyorsak, kalbimizde bardak gibidir. Birini bütün bitirip, kalbimizi eskisinden arındırmadan yeni birini alamayız. Bardaki dere üzerine su dökersek ne nehir ne su olur. Bitmeyen birinin üstüne yeni birini alırsak yaşadığımız şey ne eski ne yeni olur. Denersek adı ilişki yok, çelişki olur.

Hemen birini alırsak;

– Biten ilişkinin niye-neden-nasılları havada kalmış olur.

– Biten ilişkiden ders ve anlam çıkarmamızı engellemiş olur.

– Yeni ilişkinin tadını çıkarmaktan fazla, eskinin acısını atmaya odaklanmış oluruz.

– Ayrılık acısı, suçluluk, vicdan azabı sebebiyle hesapsız ve bize uymayan birini seçme riskimiz olur.

– Kalbimizdeki acıyı ve hüznü atmadan üzerine sevinç koymaya çalışamayacağımız için tutarsız ve çatışma dolu bir sürecimiz olur.

Sonuçta nadas süreci, iyileştirir, yüzleştirir, güçlendirir. Acıya tahammül ve kendi başına çözme gücünü ortaya çıkarır. Yeni tercihimizi daha dinç yapmamızı, daha çok çabalama ve tahammül etme gücümüzü sağlar.

Aile, Evlilik ve İlişki Danışmanı

Serhat Tanıdık Olmayan

özel içeriğidir. sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

234 gösterim, 0 gün

6 çiftten 1’i yalnızlık hissi yaşıyor

Kadınca 06 Şubat 2022

6 çiftten 1'i yalnızlık hissi yaşıyor

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, ilişkilerdeki yalnızlığa ilişkin değerlendirmede bulundu.

İçerisinde bulunduğumuz data çağında dijital ortamlara ve haber kaynaklarına ulaşımın fazlasıyla artmasına karşın ironik bir şekilde yalnızlığın da artmış durumda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, yalnızlığın geniş bir yelpazeye sahip olduğunu söyledi.

Yalnızlığın böylece çok çeşidi bulunuyor

Psikolojik çalışmaların, bilhassa son zamanlarda yalnızlığın nedeni ile ilgilendiğini kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Yalnızlık, ilk olarak nahoş, öznel psikolojik bir koşul olarak açıklandı. Ama daha sonrasında kişinin gereklilik duyduğu sosyal ilişkilerinin eksik olmasına ya da var olan sosyal ilişkilerinde kişinin arzu ettiği yakınlığın, duygusallığın ya da samimiyetin olmamasına gösterilen bir tepki olarak özetleniyor. Bu açıdan bakıldığında kişilerarası yalnızlık, sosyal yalnızlık, kültürel yalnızlık, psikolojik yalnızlık, kişinin kendi içerisinde kurmuş olduğu dinamikler açısından yalnızlık gibi çeşitleri de var. Ara Sıra duruma emrindeki olabiliyor, bazen yalnızlık kronikleşebiliyor veya toplumsal bir parçanın yansıması olarak da gelişebiliyor.” diye konuştu.

Yalnızlığın anlamının içerisinde bulunulan duruma göre değişebileceğini kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz , “Kocaman bir topluluk içinde tek başına edinmek diğer bir şey, kalabalık içinde nahoş, gözden düşmüş, sizin canınızı yakan, keyifsiz bir duygu vermesi diğer bir şey. kimsesiz olup da psikolojik olarak iyi hissedebilirsiniz, bunun adı yalnızlık değil. Fena hissettiğiniz noktada yalnızlık olabilir.” dedi.

6 çiftten 1’i yalnızlık şehvetli yaşıyor

İlişkilerde yalnızlığa kadınların daha aklıselim olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Her altı çiftten bir tanesinde yalnızlık duygusal olduğu istatistiklerde görülmektedir. Bu his yönetilmediği süre da ilişkiye zarar verecek ayla gelebiliyor. Böylelikle kişinin psikolojisine iyi gelmeyen bir koşul ortaya çıkıyor. Özellikle kadınların buna daha meyilli olduğu çalışmalarda gözükmektedir. Yani, kadınlar yalnızlığa erkeklerden daha duyarlılar.” dedi.

Bireylerin bir ilişki yaşarken neden yalnız hissettiklerini de değerlendiren Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Bu koşul kişisel nedenlerden, çevresel nedenlerden ve ilişkiden kaynaklanıyor. Hem biyoloji ile ilgili olarak ayrıca de psikolojik yapılanmamız için yalnızlığa değil, bağlanmaya ihtiyacımız var. Bunun içinde şefkat, görülme, ilgilenilme var. Tüm bunlar çocukluk çağından itibaren oluyor. Eğer ama çocukluk çağında sağlıklı bir bağlanma gerçekleşiyorsa erişkinlikte de bu bağlanmayı görüyor ve yalnızlık hissetmiyoruz.” diye konuştu.

Yalnızlığın bulaşıcı bir duygu olduğunu belirten Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “İlişkide karşısında tarafla kurduğumuz duygusallığın yeterince konuşulmaması, yansıtılmaması, sosyal sorunlar, hesaplı sorunlar gibi geçici ya da kalıcı olarak bireyin psikolojisini etkileyen etmenler de ilişkiye yansıyabilir. Yalnızlığın bulaşıcı olduğu da söylenebilir. Çok yakın ilişkinizdeki bireyden sizlere de yalnızlık bulaşabilir. Bir öteki faktör de bireylerin sorun çözme mekanizması. Yakın ilişkilerdeki sorun çözme becerisi de yalnızlığı artıran veyahut azaltabilen bir etki yaratabiliyor. Sorun olduğu vakit firar etmek da yalnızlığı artırıyor.” diye konuştu.

Yapılan çalışmalara tarafından günde iki saatten fazla sosyal ağ kullanımının da ilişkideki yalnızlığı artırabildiğine uyarı çeken Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Özellikle sosyal medyanın bu kadar faal kullanıldığı bir dönemde yalnızlığın da bu dek ortaya çıkması insanı şaşırtmıyor. Sosyal medyada kurulan ilişkiler ‘mış’ gibi ilişkiler ve bu ilişkiler, doğrusu olan ilişkiden daha ayrı etki ediyor. Beyin buna alışırsa, aslında çıkma, fanteziye kayma, dolayısıyla da yalnızlık ortaya çıkabiliyor. Bu Vesile Ile de gerçek ilişkileri kaybetmeye sebep olabiliyor.” uyarısında bulundu.

Dost bulma sitelerinin bireylerin yalnızlığını gidermesinin bilimsel bir dayanağı olmadığını kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Çalışmalara görmek gerekiyor. bizzat sosyal medya üzerinden kurulan ilişkilerde bir açılış yani tanışma açısından bakıyorsanız burada bir sorun yok ama orta ve uzun vadede ilişkilerin nasıl gelişeceğini sosyal ağ belirliyorsa orada bir bezginlik olabilir. Yani defalarca bir sanal realite üzerinden ilişki kuruyor, bunu devam ettiriyorsak bu reel bir ilişki olmayacaktır. Dolayısıyla ilişkilere hasar verecektir.” uyarısında bulundu.

Dinç ilişki her yönüyle düzenleyici oluyor

Sağlıklı bir ilişkinin biyolojik olarak da kişiyi düzenlediğine dikkat çeken Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Çiftler birbirinden uzaklaştıkça mide – bağırsak sistemiyle ilgili şikayetlerin arttığını görürüz. Yakın ilişkideki çiftler fiziksel olarak uzaklaşıldığında bedensel olarak bir tepki veriyor çiftler. Bu durum da ayna nöronlarla alakalı bir şart. Daha aktif olan ayna nöronlar doğruca gönderilen uyarılarla birlikte iki taraflı düzenleme sağlanıyor ve gelen uyarılarla birlikte maddi olarak da psikolojik olarak da rahatlama sağlanıyor. Bu, sanal ortamda olası olmuyor.” dedi.

Çiftlerin ilişkilerindeki yalnızlığı ortadan kaldırabilmesi için önerilerini de sıralayan Prof. Dr. Gül Eryılmaz, şunları söyledi:

Farkında Olan olun: İlk olarak farkındalık. Havadisdar almak gerekiyor. Bunun evrensel bir şey olduğunu anlayışlı olmak gerekiyor. Bu yalnızca o şahısların başına gelmiyor ve yaşanılabilmesi muhtemel bir şey. Fakat daha sonrasında bunu çözmek için araştırmaya girmek gerekiyor. Bu konuda sadece göz önünde bulundurmak bile iyilik katıyor, bir farkındalık sağlıyor.

Duyguları konuşmayı öğrenin: Bir diğer önerim ise duyguları konuşmayı öğrenmek. Ailelerde de anne babalar duygularını göstermiyor, küsüyorlarsa, bir sorun çözme mekanizması uzaklaştırma üstünde oluyorsa ergenler de bunun üzerinden dünyayı böyle yorumluyor ve küsmeye, duygularını konuşmamaya başlıyorlar. Yapılan şeyler, bir sonraki jenerasyonu da etkiliyor. Hem kalıtımsal hem davranışı öğrenmeyle ilgili aktarım oluyor. Bunu değiştirmek sizin elinizde. Duyguları konuşmak şiddet ama öğrenilen bir şey. Yalnız başınıza yapamıyor iseniz destek de alabilirsiniz.

Kolektif ortamlara geçilmeli: 2014’te önemli bir hayvan deneyi yapılıyor. Fareyi bir zaman izole, yani yalnız bırakıyorlar. Bir vakit daha sonra beynindeki hücrelerde bir değişimi mikroskobik olarak görüyorlar. Daha ardından fareyi sosyal ortamına geri gönderiyorlar. Bir müddet daha sonra nörona her yerde bakıyorlar ve radyolojik bulgularda nöronda bu değişimin gittiğini görüyorlar. Yani nöron hücresi bile değişebiliyor, yalnızlığa biyolojik bir yanıt veriyor. O fare izole ortamında kalsa ve orada üreseydi bir sonraki nesle de yalnızlığı geçecekti. Beyin kendini değiştirebiliyor. İzole ortamdan ağların olduğu, kolektif ortama aşmak gerekiyor.

sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

265 gösterim, 0 gün

  • Miraç Kandili bugün mü, yarın mı idrak edilecek? 2022 Diyanet Miraç Kandili tarihi

    Miraç Kandili bugün mü, yarın mı idrak edilecek? 2022 Diyanet Miraç Kandili tarihi

    Tarafından AÇIK 26 Şubat 2022 - 0 Yorumlar

    İslam alemi için büyük öneme sahip mübarek üç aylara girilmesi ile birlikte gaz lambası günleri de yakından takip ediliyor. Yılın birincil kandili olan Regaip Kandili geride kalırken, içinde birçok ilahi hikmeti, sırrı ve bereketi barındıran ve İstanbul Escort dua kapısının aralandığı Miraç Kandili için geri sayım başladı. Dualar, namazlar ve ibadetler ile ihya edilecek olan ”Miraç […]

  • Filtreli Ajda Pekkan

    Filtreli Ajda Pekkan

    Tarafından AÇIK 28 Şubat 2022 - 0 Yorumlar

    Geçtiğimiz haftalarda 76 yaşına giren Süperstar Ajda Pekkan, önceki akşam İstanbul’daki bir mekanda sahne aldı. İlerleyen yaşına karşın sahne performansı Tesettürlü Escort ve görünümüyle uyarı çeken ünlü şarkıcının sahne sonrası sosyal medyadan paylaşılan fotoğrafı fazla konuşuldu. Ajda filtreli 20’li yaşlara dönmek isteyen Pekkan, filtreyi pozitif kaçırdı. Pekkan’ı görenler gözlerine inanamadı. Sağlıklı beslendiğini ve her gün […]

  • Haluk Levent: Kalça dolgusu yaptıracağım

    Haluk Levent: Kalça dolgusu yaptıracağım

    Tarafından AÇIK 01 Mart 2022 - 0 Yorumlar

    Geçtiğimiz günlerde savaşla uğraş eden Ukrayna için 5 takviye tırı göndereceklerini söyleyen Haluk Levent, önceki gün Ömür Gedik ile kardeşinin güzellik merkezi açılışına katıldı. Şarkıcı, kendisini görüntülemeye gelen basın mensuplarının da sorularını yanıtladı. İnsan bedeniyle özgürdür Epeyce neşeli olduğu görülen şarkıcı, estetikle ilgili düşüncelerinden bahsederken “Bir insan kendisini güzel hissetmek istiyorsa dışarıdaki yorumlar amaçsız. İnsan […]

  • Destan'ın Ulu Ece'si bakın hangi ünlü ismin kopyası çıktı! Gören ikiz kardeşi sandı...

    Destan'ın Ulu Ece'si bakın hangi ünlü ismin kopyası çıktı! Gören ikiz kardeşi sandı...

    Tarafından AÇIK 28 Şubat 2022 - 0 Yorumlar

    Bozdağ Film imzalı, ilk bölümü 23 Kasım 2021 tarihinde yayınlanan, yönetmenliğini ilk olarak Emir Khalilzadeh, ardından Fethi Bayram ve Metin Günay’ın üstlendiği, senaristliğini Çay Erdem ve Ayşe Ferda Eryılmaz’ın yaptığı Epope, Salı günleri seyirci karşısına çıkıyor. ATV ekranlarında Salı günlerinin birincisi olan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ın yerini bölge dizinin başrollerinde; Ebru Şahin, Edip Tepeli ve […]

  • Belarus'a gitmek için yola çıkan tır şoförleri Kapıkule'de bekliyor

    Belarus'a gitmek için yola çıkan tır şoförleri Kapıkule'de bekliyor

    Tarafından AÇIK 26 Şubat 2022 - 0 Yorumlar

    Rusya ile Ukrayna arasında devamlı savaş, bölgeye ihraç yükü götüren Türk tır şoförlerini de etkiledi. Bazı tır şoförleri yüklerini götürdükleri ülkede mahsur kaldı. Bölgeye gitmek için yola çıkan bazı tır şoförleri de savaş çıkınca Kapıkule Sınır Kapısı’nda beklemeye başladı. Antalya ve Hatay’dan aldıkları yükleri Belarus’a götürmek için yola çıkan, çarşamba günü Kapıkule Hudut Kapısı ’na […]