Irak Yüksek Federal Mahkemesi, 15 Şubat’ta çıkardığı kararda, “IKBY’deki petrol ve gaz yasası, federal idare (Bağdat) anayasasına aykırıdır ve yasal değildir.” dedi. Kararda, Irak Kürt Yöresel Yönetimi (IKBY) hükümetine petrol ve gaz ihracatı anlaşmalarında Petrol Bakanlığı ve Mali Denetim Divanı’na öğretmek zorunluluğu getirilerek, “Bölgeden ihraç edilen petrol gelirleri, merkezi idare Petrol Bakanlığı’na teslim edilmeli.” ifadesi yer aldı. IKBY Hükümet Sözcüsü Adil, ihraç edilen petrol gelirlerinin merkezi yönetime teslim edilmesini öngören Irak Yüksek Federal Mahkemesi kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ülkedeki en yüksek adalet kurumu olduğu için teknik olarak Federal Duruşma kararlarına itiraz yolunun kapalı olduğunu kaydeden Adil, bununla beraber, “IKBY hükümeti olarak mahkemenin verdiği kararı reddediyoruz. Bu bizim için kabul edilemez bir koşul ama Irak hükümetiyle bu konuya ilişkin müzakerelerimizi sürdürüyoruz.” diye konuştu. Adil, mahkemenin aldığı kararın “anayasal hiçbir dayanağı olmadığını” ve IKBY’nin anayasadan kaynaklı yetkilerinin bu kararda göz ardı edildiğini savundu. Petrol ve doğalgaz dosyasının çok karmakarışık bir mesele olduğunu ve bu konuya dair Irak hükümetiyle sürekli bağlantı halinde olduklarını gösteren Adaletli, şunları söyledi: “Bu çerçevede Şubat 2007’de Bağdat hükümetiyle Irak petrol ve doğalgaz yasa tasarısı hazırladık. sonra Irak hükümeti bu tasarıyı tek yanlı olarak baştan düzenledi ve IKBY’nin anayasal hakları yok sayıldı. Konuya ilişkin yaptığımız anlaşma uygulanmadı ve hazırladığımız müşterek tasarı değiştirildi. Irak Anayasası’nın 110. 111. ve 112. maddeleri açık bir şekilde Irak ve IKBY hükümetlerinin petrol ve doğalgazla ilgili siyaset ve stratejiyi belirlemeleri ve geliştirmelerinden bahsediyor. Bu sadece Irak hükümetine yok, iki hükümete de verilmiş bir yetkidir. Anayasada bu konuda ortak yetki verilmiştir.”
Adaletli, eski Irak Başbakanı Nuri Maliki döneminde ülkede petrol ve doğalgaz yasası çıkana kadar iki tarafın da petrol ve doğalgaz alanında yatırım yapabileceği konusunda anlaştıklarını hatırlattı. “böylece IKBY hükümeti yeni petrol kuyularına yatırım yaptı ve bunları geliştirdi.” diyen Adaletli, anayasada Irak’ın mevcut kuyuları geliştirebileceğinin belirtildiğini, oysa yeni petrol kuyularından bahsedilmediğini dile getirdi. Adil, petrol kuyularının keşfedilmesiyle ilgili arama-tarama çalışmaları yapan şirketlerin ortak çalıştıklarını kaydederek, “Masraflar bu petrol şirketleri kadar karşılanıyor. Bu kapsamda keşfedilen kuyular da bu şirketler tarafından işletiliyor. IKBY ile petrol şirketleri arasında yapılan anlaşmalar bu temelde imzalanıyor.” ifadelerini kullandı. Adaletli, mahkemenin IKBY’deki petrol ve doğalgazla ilgili kararını bilhassa de zamanlama açısından “siyasi” gördüklerini dile getirdi. Hükümet Sözcüsü, “Bu dava 2012’den bu yandan mahkemede görüşülüyordu. 10 senedir ertelenen bu davaya ilişkin niçin bu süreçte karar veriliyor? hiç kuşkusuz bu birkaç faktöre bağlıdır ve birkaç siyasi boyutu vardır.” diye konuştu. Adil, “Bu kararda IKBY’nin çıkarları gözetilmediği gibi Irak’ın geleceği de dikkate alınmamıştır. Çünkü burada siyasete akort veren bir karar verilmiştir. Federal Mahkeme’nin aldığı bu kararın, Irak’ın siyasal geleceğini de tehlikeye atacağını düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu. Federal Duruşma yasasına yönelik itirazları daha önce de dile getirdiklerine dikkati çeken Adaletli, Irak’ın bütün tarafların ittifakıyla yönetilmediği takdirde, bu durumun “farklı oluşumlar üzerinde tehlike oluşturacağını” açıklama etti. Adaletli, sözlerinin sonunda, “Petrol anlaşması yaptığımız şirketler ve ülkelere verdiğimiz sözlere bağlıyız. Yaptığımız anlaşmalara sadakât önceliklerimiz arasındadır. Yürüttüğümüz siyasete olan inancımız tamdır.” dedi. sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur