Koronavirüs ile uğraş kapsamında aşılama çalışmaları devam ederken, çoğu ülkede maske tedbirlerinin gevşetilmesi için çalışmalara başlandı. ABD hükümetinin, maske takma zorunluluğunu manâlı ölçüde gevşetecek bir karar almaya hazırlandığı bildirildi. Rahatsızlık Teftiş ve Önleme Merkezi ’nden (CDC) bir yetkiliye göre, ülkede maske takma kurallarında değişikliğe gidilerek kapalı kamusal alanlarda bu zorunluk gevşetilecek. 
Yetkili yeni ölçümlere göre, olgu sayılarının dikkate alınmaya devam edileceğini ve bunun yanı sıra koronovirüsün omicron varyantına emrindeki hastaneye yatış sayıları ve hastane kapasitelerinin göz önünde bulundurulacağını belirtti. Yetkili ayrıca yeni politikanın, ABD hükümetinin odağını tüm enfeksiyon vakaları yerine koronavirüsten kaynaklanan ciddi hastalıkları ve ölümleri önlemeye yönelmesiyle benzer olduğunu söyledi. CDC Direktörü Dr. Rochelle Walensky geçen hafta Beyaz Saray brifinginde, “Hastanelerimizin yürek krizi ve felç geçiren kişilerle ilgilenebilmesi gerekiyor. Ivedi servislerimiz, acil sorunları olan hastaların sırada beklemesini gerektirmeyecek yoğunlukta olmalı.” ifadesini kullanmıştı. öte yandan mevcut yönergelere göre, ABD eyaletlerinin yüzde 95’inde geçerli olan toplu taşımada maske zorunluluğunun yeni CDC kılavuzunda yer alıp almayacağı merak ediliyor. sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
Yetkili yeni ölçümlere göre, olgu sayılarının dikkate alınmaya devam edileceğini ve bunun yanı sıra koronovirüsün omicron varyantına emrindeki hastaneye yatış sayıları ve hastane kapasitelerinin göz önünde bulundurulacağını belirtti. Yetkili ayrıca yeni politikanın, ABD hükümetinin odağını tüm enfeksiyon vakaları yerine koronavirüsten kaynaklanan ciddi hastalıkları ve ölümleri önlemeye yönelmesiyle benzer olduğunu söyledi. CDC Direktörü Dr. Rochelle Walensky geçen hafta Beyaz Saray brifinginde, “Hastanelerimizin yürek krizi ve felç geçiren kişilerle ilgilenebilmesi gerekiyor. Ivedi servislerimiz, acil sorunları olan hastaların sırada beklemesini gerektirmeyecek yoğunlukta olmalı.” ifadesini kullanmıştı. öte yandan mevcut yönergelere göre, ABD eyaletlerinin yüzde 95’inde geçerli olan toplu taşımada maske zorunluluğunun yeni CDC kılavuzunda yer alıp almayacağı merak ediliyor. sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
Ozanlı köyü muhtarı Hüseyin Kazım Sürükleyici ise, 112’yi arayarak diyaliz hastası için yardım istediklerini belirterek “Ilk Kez yollarımız kapalıydı. 112’yi aradım sabahtan devlet baba yollarımızı hemencecik açtı. Diyaliz hastamız vardı ve şu anda hastaneye gitmemiz lazımdı. Köyümüz Çayırlı’dan 11 kilometre uzaklıkta. Yollarda sıradan kar, kış, kıyamettir. Devlet baba sağ olsun hemencecik yardıma koştu. Allah devlete versin, devlette köylüye versin.” dedi. Erzincan ’da, diyaliz hastası paletli ambulansla hastaneye ulaştırıldı 
Çayırlı Entegre İlçe Hastanesi Başhekimi Dr. Ali Akkaya ise, “İki tane diyaliz hastamız vardı. Birisi merkezdeydi birisi de köyde. Ozanlı köyünde Hüseyin Içtenlikle isimli vatandaşımız diyalizine gelemediği için devletimizin atama etmiş olduğu paletli ambulansla, bize ihbar gelince, ilçe merkezine yaklaşık 12 kilometre uzaklıkta bulunan Ozanlı köyüne gidip hastamızı alıp geldik. Hastamızın diyaliz hizmetinin aksamadan yürümesini tedarik ettik. Buna vesile olduğumuz için çok mutlu olduk. Biz sırası gelmişken, bu hava şartlarında paletli ambulansımızı yalnızca diyaliz hastaları için yok, gereksinim olduğunda evde bakım hastalarında da verimli bir şekilde kullanmaktayız. Gerekiyorsa, çok hassas olduğumuz korona hastalarında uygun deneme almak için ambulanslarla ve sağlık ekipleriyle gitmekteyiz. Hiçbir aksamamız olmuyor. Devletimiz, Sağlık Durumu Bakanlığımız, Sağlık Durumu Müdürlüğümüz her türlü desteği, her türlü imkânı, her türlü donanımı bizlere sağlıyor. Biz bu şekilde hastalarımıza verimli hizmet etmiş olmaktan dolayı, eksiğimiz olmadan hizmet etmiş olmaktan nedeniyle fazla mutluyuz.” ifadelerine yer verdi. 
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde başlanılan Türkovac aşısının evde yapılma uygulamasının sadece Antalya ’da başladığını belirten Antalya İl Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Yusuf Günay, aşılanmanın önemine uyarı çekerek şu ifadeleri kullandı: “En son yaptığımız çalışmaya göre yoğun bakımda yatan hastalarda yüzde 90 ’nın üstünde olanların bir kısmı ya aşısı hiç yapılmamış ya da aşısı beceriksiz kalan kişilerden oluşuyor. O yüzden aşılama çalışmalarına sürat verdik. Evde yatalak veya gelemeyen yoksul insanların istek etmesi üzerine evlerine değin giderek Türkovac aşısını uyguluyoruz. Bütün ekiplerimiz sahada ve bu yönde yoğun bir mücadele veriyoruz. İnşallah başarı elde edeceğiz.” Antalya’da, Turkovac aşısı evlerde yapılmaya başladı 
“SMA Müşteri-1 hastalığında hap ücretinin SGK tarafından karşılanması için, genetik ve klinik olarak SMA Alıcı-1 tanısı konmuş ve birisi çocuk nörolojisi uzmanı elde etmek üzere 3 uzman hekimden oluşan konsey kararına dayanarak yurt dışı ilaç uygulama başvurusu yapılarak Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu İlaçların Kişisel Tedavide Kullanılmalarını Değerleme Komisyonu kadar verilecek ‘İlaç Dilekçe Onayı’ bulunmalıdır. Klinik belirti ve bulgular, SMA Müşteri-1 ile düzenli olarak 6 ay (180 gün) ve daha küçükken başlamış olmalıdır. Bu kriterlere uyan hastalarda invaziv/non invaziv mekanik solunum desteği ihtiyacı olup olmadığına bakılmaksızın tedaviye başlanır. İlk 4 doz ilaç kullanımı açılış tedavisi olarak kabul edilecek ve birincil 4 doz hap kullanımı sürecinde SMA’dan kaynaklı invaziv mekanik solunum desteği ihtiyacı ve süreleri değerlendirmelerde dikkate alınmaz. 5’inci ve takip eden dozlar idame tedavilerdir. Lomber ponksiyon prosedürleri, BOS sirkülasyonu veya güvenlilik değerlendirmelerini engelleyebilecek bir beyin veya spinal kord hastalığı veya öyküsü olmamalıdır. BOS drenajı için implant edilmiş bir şant ya da implante edilmiş bir BOS kateteri bulunmaması gerekmektedir. Bakteriyel menenjit veya viral ensefalit hastalığı veya öyküsü olmamalıdır. Hipoksik iskemik ensefalopati tanısı almamış olmalı ve hipoksik doğuma emrindeki nörolojik sekelleri bulunmamalıdır” “Genetik ve klinik olarak SMA Müşteri-2 veya SMA Alıcı-3 tanısı konmuş ve SGK tarafından belirlenen üçüncü basamak devlete ait afiyet kurumlarında minimum birisi çocuk nörolojisi/nöroloji uzmanı, ortopedi ve travmatoloji veya beyin ve asap cerrahisi uzmanı elde etmek üzere 3 uzman hekimden oluşan afiyet kurulu raporuna istinaden, yurt dışı hap kullanım başvurusu yapılarak Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu İlaçların Bireysel Tedavide Kullanılmalarını Değerlendirme Komisyonu göre verilecek “İlaç Tatbik Onayı” bulunacak. Klinik belirti ve bulgular, SMA Tip-2 ya da SMA Tip-3 ile ahenkli olarak 6 ay (180 gün) ve daha büyükken başlamış olacak. İnvaziv/non invaziv mekanik solunum desteği ihtiyacı olmayan ve normal yutma refleksine sahip ve oral beslenebilen hastalarda tedaviye başlanacak. Lomber ponksiyon prosedürleri, BOS sirkülasyonu ya da güvenlilik değerlendirmelerini engelleyebilecek bir beyin ya da spinal kord hastalığı veya öyküsü olmayacak. BOS drenajı için implante edilmiş bir şant ya da implante edilmiş bir BOS kateteri bulunmaması gerekecek. Bakteriyel menenjit veya viral ensefalit hastalığı ya da öyküsü olmayacak. Hipoksik iskemik ensefalopati tanısı almamış olacak ve hipoksik doğuma yan nörolojik sekelleri bulunmayacak. Lomber ponksiyon uygulanmasına engel bir durum olmadığının “İlaç Uygulama Onayı”nda belirtilen olması gerekecek. Hastalarda bu kriterlerin tamamının sağlanması halinde hap bedeli kurumca karşılanacak. ‘Nusinersen Sodium ’ pozolojisi SMA Müşteri-2 ya da SMA Herif-3 hastalarında 0, 14, 28 ve 63’üncü günler almak üzere 4 doz doldurma dozu biçiminde uygulanacak. İdame dozlar da 4 ayda bir uygulanacak. İlk 4 doz için tek sağlık kurulu raporu, idame tedavilerde ise her bir dilekçe için ayrı olarak sağlık durumu kurulu raporuna istinaden Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu İlaçların Bireysel Tedavide Kullanılmalarını Değer Biçme Komisyonu tarafından verilecek ‘İlaç Uygulama Onayı ’ ile çocuk nörolojisi/nöroloji bilirkişi hekimi tarafından her bir dilekçe için ayrı ayrı reçete edilmesi halinde bedelleri SGK kadar karşılanacak” 
