duygu

İlişkilerde yapılmaması gereken hatalar

admin Kadınca 08 Şubat 2022

Aşk olağandışı bir oyundur, sürekli bir umut ve cesarettir, yanardağın kenarında günlük bir yürüyüştür. Yakın bir ilişkide rol yapmamalı veya kendinizi eğip bükmemelisiniz, fakat gerçi aşkta herkes istediğini yapıp söyleyemez. Duygular sizden ve sevdiklerinizden uzaklaştığında genellikle kavgalar ve tartışmalar olur. bununla beraber, kendinizi çok fazla adamak veya yanlış içgüdülere teslim olmak, nihayetinde ilişkinize zarar verecektir. En yaygın ilişki sorunlarını sizin için çözümleme ediyor ve bunlardan nasıl kaçınacağınızı anlatıyoruz.

sevgili

1 Rekabet etmeyin

Sorun: Durmadan birbirinizle bir değişiklik rekabet halindesiniz. Siz ondan daha artı para kazanabilirsiniz ya da eğitimide o üstündür ve bunu vurgulamaktan katiyen vazgeçilmez.

Tanımlama: Birçok erkek için, bir kadının daha artı kazanması, onlarla böylece uyuşmayan bir övünç duygusuna hala dokunuyor. Incelemeler bunun problem olduğunu gösteriyor ve çoğu süre ilişki de öyle. Bütün tersi, erkek üstünlüğüyle ilgili maço şakalar sizi çıldırtıyor olabilir.

Çözüm: İnatla birbirinizi bu derinlere kurulmuş problemlerden yola çıkarak eğitmelisiniz. tekrar tekrar konuşun, çözüm odaklı gidin ve ortadan kaldırın. Dinç ilişkiler içinde olan insanlar birbirlerine yapışır ve hedeflerine ulaşmada birbirlerini desteklerler. Bu bir ilişkinin bir rekabet olmadığı anlamına gelir.

2 Geçmişi gün yüzüne çıkarmayın

Sorun: Birkaç kez daha iyi teklifler almasına rağmen işinde hiçbir yere varamamasından rahatsızsınız. Kariyer tipi olmadığını bilseniz bile, ev işleri hakkındaki tartışmalarda onları suçluyoruz. Diğer yana para konusunda anlaşmazlıklar olduğunda sizinle tartışabiliyor.

Açıklama: O Kadar çok ilişkide dönem dönem kavgalar olabilir. Bilhassa ağız dalaşı sırasında, anlaşmazlığın ana konusuyla hiçbir ilgisi olmasa bile, sadece partnerini kızdırmak ve ona yetersizlik hissi atamak için diğerinin eksiklikleri ve yapmacıklıkları ortaya çıkarılır.

Çözüm: Bir araya gelin ve eşinizden empati kurmasını isteyin. Onunla ilgili sizi rahatsız eden bir şey varsa, bunu sakin ve stresli olmadan dile getirin. Sonra, bu durumları birbirinize yasaklayın. Yeniden çıkabilecek olan tartışmala ihtimallerine aleyhinde önlem almış olursunuz. Ve bu da işe yaramazsa birlikte olduğunuz kişiyi yanlış olabilir.

İLİŞKİ

3 Başka ilişkilerle kıyas yapmayın

Sorun: Kim yeni bir ilişkiye girerse, bir öncekini unutmaz ve çoğunlukla mevcut partneri eski partneriyle karşılaştırır ve bunun iyi bir akıl olmadığını unutmayın.

Açıklama: Çok Iyi bir ilişki yoktur. Aklınıza ilk aşkının pembe perdesi düştüğünde, yeni partnerinizde bir öncekinde olmayan özellikleri fark edeceksiniz. En kolayı, güncel ilişkinizin tuhaflıklarını ortadan uyandırmak ve önceki ilişkinizden daha fazlasını isteyebilirsiniz.

Çözüm: Yaşam, kendi mankenlerinizi bir araya getirebileceğiniz bir Lego kutusu değildir. Eski sevgilinizin şu ya da bu durumda daha iyi, daha anlayışlı veya her yapacağı şeyi kendinize sormasını istemeye devam ederseniz, bu uzun vadede ilişkiyi mahveder. Mevcut birlikteliğinizde eleştiri noktaları görürseniz, bunları eski sevgilinizden bambaşka ele alın. Unutmayın: eski sevgiliniz büyük ihtimalle eski sevgilinizdir çünkü çok özel nedenlerle size ve fikirlerinize uymamıştır.

4 Herkesin bir özeli olduğunu unutmayın

Sorun: Hayatınızdaki güncellemelerle birbirinizi zedeliyorsunuz. Partnerinizin nereye gittiğini, ne yaptığını ve kiminle olduğunu aralıksız mesaj veya fotoğraf göndermesini arzu etmek tartışmaya niçin olur. Bir, bu oldukça can sıkıcı olabilir. İki, saat başı haber vermek, resim göndermek vb. Durumlar tartışmalara yol açar.

Açıklama: Sohbet patlaması ve her dakika kendini ve yaptıklarını yayınlama zamanlarında yaşıyoruz. WhatsApp, Instagram, TikTok gibi çoğu sosyal medya, bunları kullanmak için adeta maddi zorlama uyguluyor. Çevrenizdeki ve sosyal medyadaki diğer insanlar, genellikle sorgulanmayan davranışlarıyla standartlar belirler. Romantik ilişkilerde, yoğun sosyal ağ kullanımından zarar gördüğünü gösteriyor.

Çözüm: Derhal sükunet yemini etmek zorunda değilsin. İletişimi baştan birleşme anına dek erteleyin. Gün içinde eksik bağlantı halindeyseniz, akşam birbirinizi görmekten ve güne dair her şeyi birbirinize anlatabilmekten gerçekte fazla mutlu olacaksınız.

Sevgili

5 Izdivaç için zorlamayın

Sorun: Tipik ilişki kalıplarında evlilik soruları çok fazla vardır. Biriyle 3 ay sonradan birlikte hareket edip edemeyeceği veya evlenip çocuk yerine getirmek isteyip istemediğine partneriniz karar vermeli. Bu konuda herkesi dinlememelisiniz.

Tanımlama: Fiilen çoğunlukla ebeveynler bunları bir ilişkiye ya da yetiştirilmelerinin çocukların zihninde bıraktıkları izlerden dolayıdır. “Önce siz evlenmek istemiyor musunuz?” Sorusu bile ilişki üzerinde zorlama yaratır. Lakin kimse bunu gerçekten isteyip istemediğini sormaz. İkinizin karar vermesi yerine ebeveynlerin fikirlerini ilişkinize dahil etmek tartışmalara yol açar.

Çözüm: Mutlu olduğun sürece kimsenin sana hatalı bir şey yaptığını, aceleci olduğunu veya kurallara uymadığını söylemesine izin verme. Bu ilişkide sen varsın, başka biri değil.

sevgili

6 Sır saklamayın

Sorun: Ara Sıra gevşemek ve ondan destek olmak hoşunuza gidebilir. Her şeyinizi açıklama yapmak ilerisi için tehlikeli olabilir. Paylaştığınız şeyleri yüzünüze vurabilir.

Açıklama: Bir ilişkide bile birçok süre kendimizle baş başayız. Herkesin mahremiyete ihtiyacı vardır. Ara Sıra bir şeyleri kendi başınıza çözmek fazla daha kolaydır. Birçok şeyi eşinize söylemeyip çevrenizle paylaşmak ilişkide biraz yalnızlık yaratır.

Çözüm: Doğru dengeyi bulmak önemlidir. Hakiki şu oysa, bir ilişkide çok pozitif giz, isteksizce uzaklık yaratır ve araştırmalara tarafından ilişkiye zarar verir. Kesintisiz bir şeyler saklıyorsanız, ona hakiki kişiliğinizi fiilen gösteremezsiniz. Açık ve içten bir birliktelik için partnerinize en içteki benliğinizi dökmeniz ve geçmişteki her detayı itiraf etmeniz gerekmediğinİ bilmelisiniz. Ancak, her iki taraf için de sadakat ve dürüstlük çok önemli olduğunu unutmayın. Ve müşterek girişimler, paylaşmalar, konuşmalar ilişkinin kalitesini artırır.

Anekdot: Bütün aşk iniş ve çıkışlardan geçer, iki insan gerçekte mükemmel bir eşleşme değildir. Oysa bu 6 noktaya uyarı ederseniz, gerçekte büyük ilişki sorunlarından kaçınırsınız. İpuçlarımız kesinlikle yardımcı olacaktır.

sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

399 gösterim, 1 gün

Ayrılık sonrası nadas süresinin önemi

admin Kadınca 07 Şubat 2022

İnsan, alet değildir. “Bitti” dediğinde derhal bitmez. Çünkü bir ilişkide tek bir senet ile bağlı değiliz.

Bu bağlar;

Zihinsel,
Duygusal,
Idareli,
Sosyal
Maddesel

5 bağın birdenbire bitmesi olası yok. resmen bitse de kalbimizde ve zihnimizde bitmesi en uzun zaman alandır. İnsan, aklında ve kalbinde biri varken diğer birini ne kadar sevebilir? Diğer birine ne dek emek verebilir? Başka birine ne kadar içten olabilir?

Fakat birçok insan, ayrılık acısını yaşayıp, kendi öz gücüyle toparlanmak yerine diğer birine yaslanarak ayağa kalkmayı seçiyor. Bunun için de bere bandı ilişkiler yaşıyor. Ve farkında olan olmayan kurtarıcı benzeyen buluyor. Ancak bere iyileştikten sonra da yara bandı düşmeye, kurtarıcının da misyonunun bitmesiyle de yeni sorunlar başlıyor. O halde sağlıklı bir ilişki için önce eskinin bitirilmesi (arınma) gerekir.

Nadas sürecinin faydaları

Boşanmışsa;

– Ayrılığın taziyesini tutma

– Kendini tanıma (Şu lahza ne istiyorum, niçin boşandım, bu yaşamda ne arıyorum vb. gibi)

– Yalnızlıkla başa çıkmayı öğrenme

– Eski eşiyle yeni süreci oturtma (nafaka, velayet, çocuklarla hakkında irtibat şekli, sınırlar)

– Kök ailesinin boşanmaya alışması

– Sosyal çevrenin boşanmayı benimsemesi,

– Eski eşe, çocuklara ve çevreye aleyhinde suçluluk, vicdan azabı duygularından arınma

– Kararını siklet, kararlılığı test etme süreci

– Yeni bir ilişki için enerji toplama

– Yeni birine, eski ilişkiden kalanları aktarmamak için yatışma

– Ekonomik olarak toparlanma

Flört ayrılığı ise;

– Kendini toparlama

– Taziyeyi alıkoyma-bitirme

– Kendini, eski ilişkisini, tercihlerini otopsi yapma

– Ne istediğini ayrım etme

– Idareli, fiziksel ve sosyal olarak hayata dönme

– Yalnızlıkla başa çıkmayı öğrenme

– Kendi öz gücüyle bir vakit ayakta durmayı deneme-başarma

Esas olarak biten bir ilişkiden daha sonra ilişkilere duraklamak, kendini toparlamak için çok iyi bir fırsat. Kendine yatırım yapma, yalnızlığıyla yüzleşme, üretken olma, ertelenmişlikleri yaşama, yeni hedefler tespit gibi birçok adım için alan sunmakta.

Ayrılık sonrası hemen ilişkilere atılırsak ne olur?

Nasıl ki bir bardağın dibinde bir yudum çay varken onu bitirip, bardağı yıkamadan o bardaktan su içemiyorsak, kalbimizde bardak gibidir. Birini bütün bitirip, kalbimizi eskisinden arındırmadan yeni birini alamayız. Bardaki dere üzerine su dökersek ne nehir ne su olur. Bitmeyen birinin üstüne yeni birini alırsak yaşadığımız şey ne eski ne yeni olur. Denersek adı ilişki yok, çelişki olur.

Hemen birini alırsak;

– Biten ilişkinin niye-neden-nasılları havada kalmış olur.

– Biten ilişkiden ders ve anlam çıkarmamızı engellemiş olur.

– Yeni ilişkinin tadını çıkarmaktan fazla, eskinin acısını atmaya odaklanmış oluruz.

– Ayrılık acısı, suçluluk, vicdan azabı sebebiyle hesapsız ve bize uymayan birini seçme riskimiz olur.

– Kalbimizdeki acıyı ve hüznü atmadan üzerine sevinç koymaya çalışamayacağımız için tutarsız ve çatışma dolu bir sürecimiz olur.

Sonuçta nadas süreci, iyileştirir, yüzleştirir, güçlendirir. Acıya tahammül ve kendi başına çözme gücünü ortaya çıkarır. Yeni tercihimizi daha dinç yapmamızı, daha çok çabalama ve tahammül etme gücümüzü sağlar.

Aile, Evlilik ve İlişki Danışmanı

Serhat Tanıdık Olmayan

özel içeriğidir. sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

317 gösterim, 0 gün

Mutlu bir evlilik için aşık olmak yeterli mi

admin Kadınca 06 Şubat 2022

Aşkın, mutlu bir evliliğin anahtarı olduğu, birbirine aşık çoğu çift kadar kabul edilir. Aşık bir çiftin evliliklerinden umut ve beklentileri de hal böyle olunca epeyce yüksek olabiliyor. Peki evliliğin başında sarf edilen ardı arkası gelmez sevgi sözcükleri nasıl oluyor da ‘sen benim evlendiğim adam/kadın değilsin, seninle evlendiğim güne lanet olsun, sen beni kandırdın’ gibi kırıcı söylemlere dönüşüyor?

Ne yazık ancak ‘aşkın gözü kördür’ tabiri gayet gerçekçidir. Aşık olunduğunda insan beyninin duygularla ilişkili bölümü, kontrolü ele alır. Mantık, analiz, zihin yürütme gibi entelektüel işlevlerimizden sorumlu kısım ise yaklaşık olarak devre dışı kalır.

İnsanlar bu gibi durumlarda bir bilinç daralması yaşayabilir. Bunun sonucunda da izdivaç gibi istikrarlı ve ömür boyu sürmesi istenen bir ilişkinin gerektirdiği böylece fazla etken ayrım edilemeyebilir veya bir arz ayrım edilse bile dikkate alınmayabilir. Bireyler karşısındaki insanın niyetini veya davranışını okuma becerilerini yalnızca görmek istediklerini görerek köreltir. Çoğu birey bu sebeple izdivaç öncesinde bariz olan davranışları, eğilimleri ve değerleri görmezden kazanç.

Evlilik öncesinde çoğu etmen dikkate alınmalı

Evliliğin uzun ömürlü ve doyum, mutluluk sağlayacak bir kurum olmasını istiyorsak evlilik öncesinde tanıma ve karar aşamalarında birçok faktörü koyulmak gerekir. İki kişinin kendi arasındaki duygusal armoni, cinsel armoni, anlaşmazlıkları çözme becerileri, hayatlarıyla ilgili konulardaki beklentiler, karar alma becerileri, manevi değerler ve inançlar, ailelerle ilişkilerde armoni, evlilikte bütçe yönetimi, roller, meslek bölümleri, çocuk yapma ve çocuk sayısı ve kariyer hedefleri gibi konularda uzlaşma içinde olmaları önemli

Uyum demek, her konuda benzerlik içinde almak anlamına gelmez. Farklılıklara saygıyla yaklaşarak kabul etmek hatta ayrışan noktaları bir zenginleşme fırsatı olarak görüp kullanabilmek de muhtemel. Ancak genel olarak benzer edinmek evliliği yürütmede işleri kolaylaştırır. Aynı çevreden, dini inançlardan, yaşam tarzlarından, eğitim ve alaka alanlarından ve yakın yaşlardan olunması gibi öyle çok nitelik sürtüşmelerin az, doyumun fazla olmasını sağlayabilir.

Öğrenmenin en kayda değer yollarından birinin de model almaktır. Anne ve babanın nasıl bir ilişki içinde oldukları, nasıl bir erkek ve kadın rolleri olduğu, aralarındaki iş bölümü, kararların nasıl alındığı, sevgi bakış şekilleri, ağız dalaşı ve kırgınlıkları onarma tarzları gibi böylece çok etmen çocuğun öğrenmesinde epeyce etkilidir. Çocuğun yetişkin hayatında kuracağı ilişkilere öğrendiklerini aktarmasında bu gibi faktörler büyük ağırlık taşır.

Travmalar bakış açısını etkileyebilir

Eğer bayan eski ilişkilerinde travmatik sayılabilecek, olumsuz duygusu çok yüksek yaşantı ya da yaşantılar yaşamışsa bugünkü ilişkisinde etkilenme ihtimali vardır. Mesela kadın aldatılmış ise eşini artı teftiş etme eğilimi geliştirebilir, fazla kıskanç denilebilecek davranışlar içine girebilir. Eski sevgilisi kişiliğini örseleyen, yeteneksizlik inancı yaratan, aşağılayan davranışlarda bulunmuşsa, yeni eşin en ufak bir eleştirisine sabır gösteremeyebilir. Bu durumlarda eski yaraları tetiklenip büyük tepkime verebilir. Geçmişten taşıdığımız yaralar bugünü mutlaka etkiler. Yaralarımızın farkında olan olup, eşimizin de anlamasını sağlayıp ilişki içinde iyileştirmeyi amaçlamalıyız.

Pandemiyle birlikte özellikle genç̧ler birdenbire pozitif siteye üye olup, çok sayıda kişiyle zaman geçirerek görüşmeye başladı. Haliyle ilişkileri de çarçabuk tüketiyorlar. Öte yana bir takım kişiler, özellikle kadınlar, hemencecik buluşma baskısı olmamasından nedeniyle daha rahatlar ve karşılarındaki kişiyi iyice tanımaya çalışıyorlar. Bu şart karantina flörtü (iso-mate) ilişancak biçimi olarak adlandırılıyor. Çünkü bu grup ırk bundan böyle yüz yüze buluşmadan önce güçlü bir bağlantı belirlemek istiyor. Bu açıdan bakınca, sanal dünyanın romantizme kendine özgü bir katkısından bahsetmek olası ola ki.

Peki pandemi, benzer evde inlemȩayan eşleri nasıl etkiledi? Dengeyi korumak için ne yerine getirmek gerekiyor? Tolerans alanımız daralıyor. İşleri sıralamak ve paylaşmak, mekanı zaman zaman yalnız kalabilecek şekilde düzenlemek, benzer mekanda iken bile birbirimizi yalnız bırakıp meşgalelerimize konsantre olmanın prensiplerinde anlaşmak, birlikte şen süre geçirecek aktiviteler oluşturmak dengenin korunmasına asistan olabilir. Özel bir süreçten geçildiğini baştan benimsemek ve yıpranarak değil elele çıkmak açısından bu tür önlemleri dikkate alabiliriz.

Bilirkişi Birey, Çift ve Aile Terapisti Feryal Tükel