Hoşgeldiniz ziyaretçi! [ Giriş yap

admin Hakkında

Açıklama

Üzgünüz, herhangi bir ilan bulunamadı.

Aşk acısı yeni bir fobinin habercisi

Kadınca 06 Şubat 2022

Aşk acısı yeni bir fobinin habercisi

Oluşan aşk acısı kişilerde maddesel, zihinsel, maddi çoğu değişikliğe sebep oluyor. Peki aşk beynimize, duygu dünyamıza ve bedenimize neler yapıyor? Beklenmedik anda ya da zamanla biten ilişkilerin kişilerde aşık olma korkusuna yol açtığını gösteren Bilinçaltı Uzmanı Lily Lale Yılmaz, “Ayrılık sonrası yaşanan olumsuz olaylar bilinçaltında aşık olma korkusunu geliştiriyor. Bu korkuyu oluşturan esas duygular, terk edilme ve aldatılma korkusudur” dedi.

Tekrar aşık olma korkusu çıkıyor

Hepimizin geçmişte yaşadığı, unutamadığı bir aşk hikayesi mutlaka vardır. Oysa ilişkiler kimi zaman istenildiği gibi ilerlemediğinde, kişilerde tramvalara neden oluyor. Hayat kalitemizi fazlasıyla etkileyen bu koşul şehvetli çöküntülere, özgüven kaybına ve en önemlisi de bitmiş aşık olma korkusuna davetiye çıkarıyor.

Aşık olduğumuz kişinin bilinçaltımızda bir kimlik oluşturduğunu dile getiren Yılmaz, “Aşk fazla kaslı bir duygudur. Yoğun duyguların yaşandığı ilişkiler, kimi zaman istenildiği gibi ilerlemez ve dağıtılmış sebeplerden nedeniyle ayrılıklar yaşanır. Ayrılık ardından mutsuzluğa kapılan birey bilinçaltına ‘bir daha aşık olma’, ‘artık asla mutlu olamayacaksın’ gibi kodlamalar yapar. İşte bütün da bu noktada yapacağımız bilinçaltı temizleme çalışmaları ile bireylerin aşk duygusu hakkında oluşturduğu olumsuz duyguları, artı düşüncelere dönüştürüyoruz. Bu sayede geçmişte yaşanılan negatif duyguları geride bırakıyor ve bitmiş aşık olabileceğinin farkına varmalarını sağlıyoruz” dedi.

Bilinçaltı çalışmaları duyguları her yerde dönüştürüyor

Aşk kişiden kişiye farklılık gösterirken maddi ve ruhsal yapımızda değişikliklere sebep oluyor. Bilhassa kandırılma ve terk edilme sonucu ayrılan çiftlerde, terk edilen kişide ‘değersizlik’ hissi oluşuyor. Bu durum ilerki süreçlerde kimseye güvenmeme ve kimseye aşık olamama korkusunu oluşturuyor.

Aşk acısının yeni bir fobinin habercisi olabileceği üzerinde duran Yılmaz, “Uzun süredir aşık olduğunuz biriyle yollarınızı ayırmak tabiki kolay olmayacaktır. Partnerimizle yaşadığımız negatif anılar duygu dünyamızda depolanır. Bu olumsuz düşünceler sosyal hayatımızı ve tutum şekillerimizi etkiler. Ardından ise kişiler hayatla bağlarını kesip aşık olmama kararları alırlar. Öfkeyle küskün bu kararlar, muhakkak oysa sağlıklı kararlar değildir. İşte aşk acısını iyi yönetmek bu noktada başlıyor. Öncelikle bu düşüncenin değişirilip dönüştürülmesi gerekiyor. Bu da bilinçaltı temizliği çalışmaları ile bir ya da iki seansta gerçekleşiyor. Sonrasında ise bir nadas süreci öneriyorum. Altı ay ile bir sene içersinde yeni bir ilişkiye başlanmaması gerekiyor. Bu süreçte birey kendini dinlemeli. Kendini dinleyen kişi bir süre geçtikten sonra tekrardan aşkı deneyimlemeye hazırlanmış olur. Aşk kayda değer ve değerli bir duygudur. Ne mutlu aşık olabilene, aşkı bulabilene. Bu yüzden aşkı dolu dolu yaşamak gerekiyor. Bu duyguyu yaşarken önümüze çıkan bir takım kalıplarımızı yok ederek daha dinç bir şekilde aşk duygusunu yaşamaktır dürüst olan” diye belirtti.

sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

249 gösterim, 0 gün

6 çiftten 1’i yalnızlık hissi yaşıyor

Kadınca 06 Şubat 2022

6 çiftten 1'i yalnızlık hissi yaşıyor

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, ilişkilerdeki yalnızlığa ilişkin değerlendirmede bulundu.

İçerisinde bulunduğumuz data çağında dijital ortamlara ve haber kaynaklarına ulaşımın fazlasıyla artmasına karşın ironik bir şekilde yalnızlığın da artmış durumda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, yalnızlığın geniş bir yelpazeye sahip olduğunu söyledi.

Yalnızlığın böylece çok çeşidi bulunuyor

Psikolojik çalışmaların, bilhassa son zamanlarda yalnızlığın nedeni ile ilgilendiğini kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Yalnızlık, ilk olarak nahoş, öznel psikolojik bir koşul olarak açıklandı. Ama daha sonrasında kişinin gereklilik duyduğu sosyal ilişkilerinin eksik olmasına ya da var olan sosyal ilişkilerinde kişinin arzu ettiği yakınlığın, duygusallığın ya da samimiyetin olmamasına gösterilen bir tepki olarak özetleniyor. Bu açıdan bakıldığında kişilerarası yalnızlık, sosyal yalnızlık, kültürel yalnızlık, psikolojik yalnızlık, kişinin kendi içerisinde kurmuş olduğu dinamikler açısından yalnızlık gibi çeşitleri de var. Ara Sıra duruma emrindeki olabiliyor, bazen yalnızlık kronikleşebiliyor veya toplumsal bir parçanın yansıması olarak da gelişebiliyor.” diye konuştu.

Yalnızlığın anlamının içerisinde bulunulan duruma göre değişebileceğini kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz , “Kocaman bir topluluk içinde tek başına edinmek diğer bir şey, kalabalık içinde nahoş, gözden düşmüş, sizin canınızı yakan, keyifsiz bir duygu vermesi diğer bir şey. kimsesiz olup da psikolojik olarak iyi hissedebilirsiniz, bunun adı yalnızlık değil. Fena hissettiğiniz noktada yalnızlık olabilir.” dedi.

6 çiftten 1’i yalnızlık şehvetli yaşıyor

İlişkilerde yalnızlığa kadınların daha aklıselim olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Her altı çiftten bir tanesinde yalnızlık duygusal olduğu istatistiklerde görülmektedir. Bu his yönetilmediği süre da ilişkiye zarar verecek ayla gelebiliyor. Böylelikle kişinin psikolojisine iyi gelmeyen bir koşul ortaya çıkıyor. Özellikle kadınların buna daha meyilli olduğu çalışmalarda gözükmektedir. Yani, kadınlar yalnızlığa erkeklerden daha duyarlılar.” dedi.

Bireylerin bir ilişki yaşarken neden yalnız hissettiklerini de değerlendiren Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Bu koşul kişisel nedenlerden, çevresel nedenlerden ve ilişkiden kaynaklanıyor. Hem biyoloji ile ilgili olarak ayrıca de psikolojik yapılanmamız için yalnızlığa değil, bağlanmaya ihtiyacımız var. Bunun içinde şefkat, görülme, ilgilenilme var. Tüm bunlar çocukluk çağından itibaren oluyor. Eğer ama çocukluk çağında sağlıklı bir bağlanma gerçekleşiyorsa erişkinlikte de bu bağlanmayı görüyor ve yalnızlık hissetmiyoruz.” diye konuştu.

Yalnızlığın bulaşıcı bir duygu olduğunu belirten Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “İlişkide karşısında tarafla kurduğumuz duygusallığın yeterince konuşulmaması, yansıtılmaması, sosyal sorunlar, hesaplı sorunlar gibi geçici ya da kalıcı olarak bireyin psikolojisini etkileyen etmenler de ilişkiye yansıyabilir. Yalnızlığın bulaşıcı olduğu da söylenebilir. Çok yakın ilişkinizdeki bireyden sizlere de yalnızlık bulaşabilir. Bir öteki faktör de bireylerin sorun çözme mekanizması. Yakın ilişkilerdeki sorun çözme becerisi de yalnızlığı artıran veyahut azaltabilen bir etki yaratabiliyor. Sorun olduğu vakit firar etmek da yalnızlığı artırıyor.” diye konuştu.

Yapılan çalışmalara tarafından günde iki saatten fazla sosyal ağ kullanımının da ilişkideki yalnızlığı artırabildiğine uyarı çeken Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Özellikle sosyal medyanın bu kadar faal kullanıldığı bir dönemde yalnızlığın da bu dek ortaya çıkması insanı şaşırtmıyor. Sosyal medyada kurulan ilişkiler ‘mış’ gibi ilişkiler ve bu ilişkiler, doğrusu olan ilişkiden daha ayrı etki ediyor. Beyin buna alışırsa, aslında çıkma, fanteziye kayma, dolayısıyla da yalnızlık ortaya çıkabiliyor. Bu Vesile Ile de gerçek ilişkileri kaybetmeye sebep olabiliyor.” uyarısında bulundu.

Dost bulma sitelerinin bireylerin yalnızlığını gidermesinin bilimsel bir dayanağı olmadığını kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Çalışmalara görmek gerekiyor. bizzat sosyal medya üzerinden kurulan ilişkilerde bir açılış yani tanışma açısından bakıyorsanız burada bir sorun yok ama orta ve uzun vadede ilişkilerin nasıl gelişeceğini sosyal ağ belirliyorsa orada bir bezginlik olabilir. Yani defalarca bir sanal realite üzerinden ilişki kuruyor, bunu devam ettiriyorsak bu reel bir ilişki olmayacaktır. Dolayısıyla ilişkilere hasar verecektir.” uyarısında bulundu.

Dinç ilişki her yönüyle düzenleyici oluyor

Sağlıklı bir ilişkinin biyolojik olarak da kişiyi düzenlediğine dikkat çeken Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Çiftler birbirinden uzaklaştıkça mide – bağırsak sistemiyle ilgili şikayetlerin arttığını görürüz. Yakın ilişkideki çiftler fiziksel olarak uzaklaşıldığında bedensel olarak bir tepki veriyor çiftler. Bu durum da ayna nöronlarla alakalı bir şart. Daha aktif olan ayna nöronlar doğruca gönderilen uyarılarla birlikte iki taraflı düzenleme sağlanıyor ve gelen uyarılarla birlikte maddi olarak da psikolojik olarak da rahatlama sağlanıyor. Bu, sanal ortamda olası olmuyor.” dedi.

Çiftlerin ilişkilerindeki yalnızlığı ortadan kaldırabilmesi için önerilerini de sıralayan Prof. Dr. Gül Eryılmaz, şunları söyledi:

Farkında Olan olun: İlk olarak farkındalık. Havadisdar almak gerekiyor. Bunun evrensel bir şey olduğunu anlayışlı olmak gerekiyor. Bu yalnızca o şahısların başına gelmiyor ve yaşanılabilmesi muhtemel bir şey. Fakat daha sonrasında bunu çözmek için araştırmaya girmek gerekiyor. Bu konuda sadece göz önünde bulundurmak bile iyilik katıyor, bir farkındalık sağlıyor.

Duyguları konuşmayı öğrenin: Bir diğer önerim ise duyguları konuşmayı öğrenmek. Ailelerde de anne babalar duygularını göstermiyor, küsüyorlarsa, bir sorun çözme mekanizması uzaklaştırma üstünde oluyorsa ergenler de bunun üzerinden dünyayı böyle yorumluyor ve küsmeye, duygularını konuşmamaya başlıyorlar. Yapılan şeyler, bir sonraki jenerasyonu da etkiliyor. Hem kalıtımsal hem davranışı öğrenmeyle ilgili aktarım oluyor. Bunu değiştirmek sizin elinizde. Duyguları konuşmak şiddet ama öğrenilen bir şey. Yalnız başınıza yapamıyor iseniz destek de alabilirsiniz.

Kolektif ortamlara geçilmeli: 2014’te önemli bir hayvan deneyi yapılıyor. Fareyi bir zaman izole, yani yalnız bırakıyorlar. Bir vakit daha sonra beynindeki hücrelerde bir değişimi mikroskobik olarak görüyorlar. Daha ardından fareyi sosyal ortamına geri gönderiyorlar. Bir müddet daha sonra nörona her yerde bakıyorlar ve radyolojik bulgularda nöronda bu değişimin gittiğini görüyorlar. Yani nöron hücresi bile değişebiliyor, yalnızlığa biyolojik bir yanıt veriyor. O fare izole ortamında kalsa ve orada üreseydi bir sonraki nesle de yalnızlığı geçecekti. Beyin kendini değiştirebiliyor. İzole ortamdan ağların olduğu, kolektif ortama aşmak gerekiyor.

sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

271 gösterim, 0 gün

Mutlu ilişki için önce kendi enerjinizi tanımalısınız

Kadınca 06 Şubat 2022

Mutlu ilişki için önce kendi enerjinizi tanımalısınız

Hayatınıza aldığınız kişi, tamamen sizin frekans enerjinizle ilgilidir. Hangi frekanstan yayın yapıyorsanız, ona uygun kişiyi hayatınıza çekersiniz. İlişkinizle ilgili bir sorun, memnuniyetsizlik ya da rahatsızlık varsa, o da karşınızdakiyle yok, ayrıntılarıyla sizinle ilgilidir. Dıştan ahenksiz gibi görünen, oysa anla-şan çiftler aralarında ‘çekim gücü’ vardır.

Çevrenizde bedenen çirkin bulduğunuz ve yanındaki yakışıklı erkeği hak etmediğini düşündüğünüz kadınlar mutlaka olmuştur. Bayan epeyce rüküştür, ancak erkek çevresinde pervane olur, onu ilgiye ve hediyelere boğar. Hatta çantasını bile taşır. İşte burada çekim gücü vardır.

Evrende denge yasası vardır

Âlem dualiteden, yani ikili dengeden oluşur. Karanlık-aydınlık, gece-gündüz, sıcak-soğuk, kuvvetli-çelimsiz gibi. Sistemde her şey çekim yasasına tarafından dengede elde etmek zorundadır. Bayan erkeğe eril olarak yaklaştığında, yani kontrolü ele almak, onu yönetmek istediğinde, erkek bir o kadar dingin ve düşüncesiz olacak, sonunda kadından uzaklaşacaktır. Bayan ne kadar verici olursa, sistemden ona öyle pinti bir partner gelecektir. Eğer enerjisel olarak kadının bilinçaltında önemsizlik kalıbı varsa, kendisine çekeceği partner de onu değersizlikle sınayacak biri olacaktır. Ola Ki aldatacak veya telefonlara cevap vermemek, buluşmaya geç gitmek gibi kadının değersizlik kalıbını tetikleyecek tavırlar sergileyecektir. Çünkü evrende denge yasası vardır.

Partnerinizin aynası olduğunuzu, onun da sizin için bir ayna görevi gördüğünü kabul edip aranızda artan olaylara bu açıdan bakmayı denerseniz, o süre dinç bir ilişki yürütebilirsiniz. Mutlu bir ilişki için önce kendi enerjilerini tanımaları gerekir. Gerçekten enerjisel olarak nasıl biri olduğunuzu bilmiyorsanız, hayattan ve ilişkinizden ne beklediğinizi anlamanız fazla uzun süre alır ve sistemde bu frekansla yanlış kişiyi çekersiniz. Dürüst ilişki, oysa kişinin kendisini enerjisel olarak tanıdıktan sonradan muhtemel olabilir.

Mutsuzluğun nedeni bilinçaltınızda gizli

Mutluluğu bulamamanın nedeninin bilinçaltına tamamlanmış yanlış inançlardan kaynaklanıyor olabilir. İlişkilerde her zaman benzer döngüyü yaşıyorsanız, kişiler öbür olsa da yaşadığınız olaylar daima aynıysa, bilinçaltınızda sizi engelleyen inançlar olabilir. Ola Ki de geçmişte yaşadıklarınız ‘önemsizlik kalıbı’ oluşturmanıza yol açmıştır ve başlıca yoldan yani kendinizden ayrılmışsınızdır. Geçmişten arınmalı, ilişkilerden dersler çıkarmalı, bilinçaltınızı ve enerjinizi tanımalısınız fakat, ruh eşinizi bulasınız. Eğer kaybediyorsanız, kendinize inanmadığınız içindir. Hem kendinizden daha çok sevdiğiniz kişiyi mutlaka kaybedersiniz. Kovaladığınız her enerji, sizden kaçar. Problem düzelmez, siz düzelirsiniz. En üzücü olayın içinde bile şifa vardır ve siz neye hazırsanız, o da sizin için hazırdır.

sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

231 gösterim, 0 gün

Eski sevgili neden takip edilir?

Kadınca 06 Şubat 2022

Eski sevgili neden takip edilir?

Sizden ayrılan eşinizin/sevgilinizin bölünme şekli sizi değil onu tanımlar. Ayrılan sevgililer, ara sıra biten ilişkilerden sonra baş sağlığı tutarlar. Her bitiş acıdır çünkü. Baş Sağlığı tutulmalıdır çünkü emek vardır, müşterek geçmiş(tarih) vardır, karşılıklı hissedilmiş duygular(kimya) vardır, ortak hayat alanları(coğrafya) vardır, tenler(anatomi) vardır, müşterek birikimler(ekonomi) vardır, müşterek dil(edebiyat) vardır, iki taraflı şarkılar(müzik) vardır… Çok şey vardır. Tuttuğunuz taziye, ayrıldığınız kişiye sevginizi göstermekten çok, ilişkiye olan bağınızla alakalıdır.

Biten ilişkinin arkasından tarafların sorumluluğu devam eder. Oysa bazen o anki acıdan nedeniyle bazen bilgisizlikten ara sıra de egodan nedeniyle bazı hatalar yapılabilir.

Yapılan hataların bazıları;

– Anında yeni sevgili yerine getirmek

– ”Zaten hiç sevmemiştim” çağırmak

– ” Zaten denk değildik” çağırmak

– Ayrıldığı partneri ile ilgili hakaret, gurur kırıcı yorumlar yapmak

– İlişki sürecini 3.kişilere izah etmek

– asılsız bilgiler belirlemek

– Kendini haklı kullanmak için diğer tarafı suçlamak

– Onu takip ve taciz etmek

Özel hayatına müdahale etmek, ancak başlıca olan yaşanmış bir ilişkiye hürmet duymaktır. Yaşadığın ilişki, senin geçmişindir. O ilişkiye saygı göstermemek geçmişine hürmet göstermemek; yani kendine hürmet göstermemektir. Daha önce hayatına giren birini aşağılarken unutma ancak ırk da senin için şunu düşünüyordur. Seslenmek oysa sen kendine bunu bedel gördün. böylece berbat ise niçin yürüttün? O halde eski aşıklarını aşağılamak, kimseyi yüceltmez.

Unutma, eski ilişkin ne olursa olsun senin geçmişindir

Bir diğer nokta ise biten ilişkiden sonradan hemencecik sevgili yapmaktır. Birçok zaman ayrılık acısı ve haylazlık duygusuna karşı koyamayan kişilerin davranışıdır bu. Ancak bu duygu kısa sürelidir. Derhal birini hayatına almak yerine kendini dinlendirmek gerekir. Kaldı ki bu duyguyla baş edenlerin yalnızlık korkularının ve bağımlılıklarının önemli derecede azaldığı da öbür bir olumlu sonuçtur.

Eski sevgiliniz, sizden sonradan hemen sevgili yapıyorsa, bu sizinle yok, onunla alakalıdır. Ama çoğu insan bu durumu, kendisine verilen değer ve sevilme oranıyla ölçer. Hatta “Bu kadar basit miydi?” diye düşünür. Bu durumu kendimize yontmamız, bizim kendimizden belirli olmama durumumuzdur. Senden sonra hemen sevgili yapması, senin değerin değil,onun kişiliğini gösterir. (Keza hemencecik sevgili yerine getirmek, bölünme nedenlerininde gizli şifresini içerir.) Yapılan araştırmalarda flörtlerde minimum 4 ay değin evliliklerde ise minimum 12-18 ay gerekmektedir.

Ayrılık sonrası karşısında tarafın yaşadıklarını kendinize mülk ederseniz sürekli onu takip edersiniz. Hemen Hemen onun adımlarıyla kendinizi testten geçirirsiniz. Onun yaptıkları ile kendinize değerinde biçersiniz. Eğer üzülüyorsa, hayatına kimseyi almıyorsa mutlu olur, değerli hissedersiniz. Şayet fazla mutluysa ve derhal sevgili yapmışsa hem kendinizi değersiz hisseder hem de üzülürsünüz. Tabi bunları yaşamanızın tek nedeni ise onu takip etmek ya da haber alacak kaynakları kullanmanızdır. Mesela ayrılma sonrası eski sevgiliniz Facebook’tan şen bir tutam paylaşsa size nispet gibi algılayabilirsiniz, açlık ve aşk parçası paylaştığında ise, sizi unutamadığını sanırsınız. Fakat hiçbiri dürüst olmayabilir. Kaldı oysa cümbür cemaat kendi sürecini kendi başına yaşamalıdır.

Ayrıldıktan sonra karşısında taraftan gelen olumlu/negatif her şeye karşısında dikey ve kararlı durmak gerekir. Eleştiriler, dedikodular, iftiralar ve hatta suçlamalara aleyhinde ara sıra tepede olan durmak bazen de kör/sağır edinmek gerekir.

Aile, Evlilik ve İlişki Danışmanı

Serhat Tanıdık Olmayan

özel içeriğidir. sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

239 gösterim, 1 gün

Düğünde ortalık karıştı: 24 yaralı

Kadınca 06 Şubat 2022

Düğünde ortalık karıştı: 24 yaralı
Düğünde ortalık karıştı: 24 yaralı

Ağız Dalaşı, Tabakhane Mahallesi Yunus Emre Caddesi Yunus Emre Diriliş Meydanı ’nda yer alan bir nikah salonunda yaşandı. İddiaya tarafından, S.K. ile S.Ö. ’nün nişanında ağız dalaşı çıkartan iki birey benzer tartışmayı çiftin düğün sonunda da çıkarttı. Kavga yerini kavgaya bırakınca ortalık aniden az daha savaş alanına döndü. Sandalyelerin havada uçuştuğu kavga düğün salonun dışına taştı.

Olayın haber verilmesi üstüne bölgeye çok sayıda polis ve sağlık durumu ekibi sevk edildi. Bölgeye gelen polis ekiplerince taraflar güçlükle sakinleştirildi. Durum yerini az kalsın abluka altına alan Sakarya İl Emniyet Müdürlüğüne emrindeki polis ekipleri konunun daha pozitif büyümesini önledi. Meydana Çıkan kavgada takriben 24 kişi yaralandı. 14 kişi hastaneye kaldırılarak çare altına alınırken, 10 birey ise durum yerindeki ambulanslarda tedavi edildi.

öte yandan, bir konuk ise nikah esnasında çekilen halay ardından çıkan kavga anını anbean cep telefonu ile kaydetti. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde; davet ile başlayan düğünün ağız dalaşı ile sonlandığı görüldü. Tarafları birbirlerine girdiği, sandalye ve masaların uçuştuğu anlar görüntülere yansıdı.

Tarafların bölgeden uzaklaştırılmasının ardındaki davetliler nikah salonundan çıkartıldı. Gelin ve damat ise olayların yatıştırılmasının gerisinde polis otosu ile bölgeden uzaklaştırıldı. Gelin ve damadın durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, konu ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı.

sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

414 gösterim, 1 gün

Cinsellik Ve Doğru Bilinen 9 Yanlış

Kadınca 06 Şubat 2022

Cinsellik Ve Doğru Bilinen 9 Yanlış

Bayanların özenli olması gereken, doğru aşina yanlışlar… Cinsel ilişki sonrası vajinanın sabunla yıkanması kadını enfeksiyonlardan korur: Yanlış! Sabun ve sanki maddelerle yıkanması doğal ortamını bozar ve enfeksiyonlara karşı direnci azaltır.Bu nesil uygulamalar sonucunda mantar ve gardnerella vaginalis gibi bir takım enfeksiyonlar oluşabilir. Kızlık zarı bozulmadan gebe kalmak mümkün değildir: Hatalı! kızlık zarı bozulmadan da gebe kalınabilir.Kızlık zarı inşa olarak ilişkiyle bozulmayacak (esnek) özellik taşıyabilir veya hamilelik vajina girişine akan meninin vajina içerisine girmesiyle oluşabilir. Prezervatif tüm enfeksiyon hastalıklarının bulaşmasını engelleyebilir: Yanlış! HPV dışındaki enfeksiyon ajanlarının bulaşmasını engellese de günümüzün cinsel yolla bulaşan en yaygın hastalığı olan HPV ’yi bütünüyle engelleyemez. Her cinsel ilişkide gebe kalınabilir: Hatalı! kadınlarda ayda bir defa gerçekleşen yumurtlama nedeniyle, bugünlere yakın beş-altı günlük sürede gebe kalma şansı bulunur.Bunun dışındaki günlerde hamile kalma şansı çok düşüktür. Genital enfeksiyonlar sadece cinsel ilişkiyle bulaşır: Yanlış! Enfeksiyonların ana bulaşma yolu cinsel ilişkidir.Fakat düşük ihtimalle de olsa alafranga tuvaletlerden de bir takım enfeksiyonlar bulaşabilmektedir. Mantar enfeksiyonu cinsel yolla bulaşan hastalıklardandır ve eşlerde tedavi edilmelidir: Hatalı! Enfeksiyonları cinsel yolla bulaşan hastalıklardan değildir ve benzer tedavisi gerektirmez. Ertesi gün hapları tehlikesiz bir doğum denetleme yöntemidir ve sık kullanılabilir: Yanlış! Ertesi gün hapları, olağan doğum yoklama hapları oranında koruyuculuğa sahip olmadığı gibi sık kullanılması önerilmez.Bu haplara oysa acele durumlarda başvurulması gerekir. Acele durumlarda başvurulabilecek tek doğum teftiş yöntemi ertesi gün haplarıdır: Yanlış! Acele durumlarda ertesi gün hapları dışında kullanılabilecek diğer yöntemlerde bulunmaktadır.Bunlardan biri de korunmasız ilişki sonrası kadına birkaç gün içinde spiral takılmasıdır. Menopoz dönemi kadın cinselliğini çok olumsuz etkiler: Yanlış! Menopoz dönemi sonrası kadının cinsel yaşamını negatif yönde etkileyebilecek birtakım olaylar gelişse de, bunlar hekim kontrolüyle rahatlıkla çözümlenebilir.Buradaki esas problem toplumdaki bu hatalı inanıştır. sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

187 gösterim, 0 gün

Mutlu ilişki için önce kendi enerjinizi tanımalısınız

Kadınca 06 Şubat 2022

Mutlu ilişki için önce kendi enerjinizi tanımalısınız

Hayatınıza aldığınız birey, ayrıntılarıyla sizin frekans enerjinizle ilgilidir. Hangi frekanstan yayın yapıyorsanız, ona uygun kişiyi hayatınıza çekersiniz. İlişkinizle ilgili bir sorun, memnuniyetsizlik veya rahatsızlık varsa, o da karşınızdakiyle yok, en ince ayrıntısına kadar sizinle ilgilidir. Dıştan ahenksiz gibi görünen, oysa anlaşan çiftler aralarında ‘çekim gücü’ vardır. Çevrenizde fiziksel olarak çirkin bulduğunuz ve yandaki yakışıklı erkeği hak etmediğini düşündüğünüz kadınlar mutlaka olmuştur. Bayan epeyce rüküştür, fakat erkek çevresinde pervane olur, onu ilgiye ve hediyelere boğar. Hatta çantasını bile taşır. İşte burada çekim gücü vardır.

Evrende denge yasası vardır

Çekim yasasına kadar evrende her şeyin ikili dengede olduğuna dikkat çeken Nilay Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Âlem dualiteden, yani ikili dengeden oluşur. Karanlık-parlak, gece-gündüz, sıcak-soğuk, güçlü-güçsüz gibi. Sistemde her şey çekim yasasına kadar dengede elde etmek zorundadır. Bayan erkeğe eril olarak yaklaştığında, yani kontrolü ele almak, onu idare etmek istediğinde, erkek bir böylece edilgen ve ilgisiz olacak, sonunda kadından uzaklaşacaktır. Bayan ne değin verici olursa, sistemden ona pek cimri bir partner gelecektir. Eğer enerjisel olarak kadının bilinçaltında anlamsızlık kalıbı varsa, kendisine çekeceği partner de onu değersizlikle sınayacak biri olacaktır. Olur Ya aldatacak ya da telefonlara yanıt vermemek, buluşmaya geç gitmek gibi kadının değersizlik kalıbını tetikleyecek tavırlar sergileyecektir. Çünkü evrende denge yasası vardır.”

Partneriniz sizin aynanız

Sağlıklı bir ilişki yürütmek isteyenlere manâlı tavsiyelerde bulunan Nilay Arslan, “Partnerinizin aynası olduğunuzu, onun da sizin için bir ayna görevi gördüğünü kabul edip aranızda çoğalan olaylara bu açıdan bakmayı denerseniz, o süre sağlıklı bir ilişki yürütebilirsiniz. Mutlu bir ilişki için önce kendi enerjilerini tanımaları gerekir. Gerçekte enerjisel olarak nasıl biri olduğunuzu bilmiyorsanız, hayattan ve ilişkinizden ne beklediğinizi anlamanız fazla uzun zaman alır ve sistemde bu frekansla hatalı kişiyi çekersiniz. Doğru ilişki, ancak kendinizi enerjisel olarak tanıdıktan sonra olası olur.” dedi.

Mutsuzluğun nedeni bilinçaltınızda saklı

Mutluluğu bulamamanın nedeninin bilinçaltına bitmiş yanlış inançlar olabileceğini gösteren Nilay Arslan, bunun için bir uzmanla görüşülmesi gerektiğini ifade etti: “İlişkilerde her zaman aynı döngüyü yaşıyorsanız, kişiler öbür olsa da yaşadığınız olaylar hep aynıysa, bilinçaltınızda sizi engelleyen inançlar olabilir. Ola Ki de geçmişte yaşadıklarınız ‘anlamsızlık kalıbı’ oluşturmanıza yol açmıştır ve asıl yoldan yani kendinizden ayrılmışsınızdır. Geçmişten arınmalı, ilişkilerden dersler çıkarmalı, bilinçaltınızı ve enerjinizi tanımalısınız oysa, ruh eşinizi bulasınız. Eğer kaybediyorsanız, kendinize inanmadığınız içindir. Keza kendinizden daha çok sevdiğiniz kişiyi mutlaka kaybedersiniz. Kovaladığınız her enerji, sizden kaçar. Problem düzelmez, siz düzelirsiniz. En üzücü olayın içinde bile şifa vardır ve siz neye hazırsanız, o da sizin için hazırdır.”

sizlere partnerbayanlar.com farkıyla sunulmuştur

233 gösterim, 1 gün

Kirayı istedim bana yarak verdi

Erotik Hikayeler 06 Şubat 2022

Kayaşehir Escort

Kirayı istedim bana yarak verdi.

Herkese iyi günler diliyorum ve sizlere benim kiracımla olan anılarımı anlatmak istiyorum. Ben 68 yaşında dul bir kadınım. İki tane çocuğum var ama çok küçük yaşlarda evlendirdiğim için ben evimde tek başıma yaşıyorum.

Evim 2 katlı ve müstakil olduğu için artık yaşımda ilerlediğinden, üst kattan aşağıya taşındım ve yukarı katı da kiraya vermek zorunda kaldım. Ben gençliğimde çok güzel bir kadındım. Ama kocam öldükten sonra ne yazık ki baya bir çöktüm. Çocuklarımda evlenip yuva kurup benden uzakta kalınca tek kaldım.

Emekli maaşım var. Ama hem biraz gelirim olsun hem de biraz yukarıda birisi olsun da bana da ses olması için yeni evli bir çifte evimi verdim. İlk başlarda çok iyilerdi. Benimle de ilgileniyorlar ve kiramı da hiçbir şekilde aksatmıyorlardı.

Birkaç ay sonra adam işten çıktı ve kadında doğum yapınca kiracımın eli sıkışık olduğundan kiramı vermedi. 3 ay boyunca onları idare etmeme rağmen bir türlü kiramı getirmiyorlardı. İşe girdikten sonra 4 ay daha geçtiği halde benim kiramı getirmediğinden sıkılmaya başladım.

Para da değilim ama kiramı vermelerini istiyordum. Bu yüzden bende kirayı istediğimi söyledim. İlk önce kocası evde olmadığı için kıza söyledim. Ama kız kocam gelince söyleyeceğim dedi. Kocasının yolunu gözledim ve kocası geldiği zaman kapıda tutup kirayı istedim.

En kısa sürede getireceğini söyledi. Ama o kısa süre de 1 ay daha geçmesine rağmen zilimi çalıp nasılsın bile demedikleri için bende en sonunda ya kiramı getirin ya da evimi boşaltın dedim. Bu duruma sinirlenen adam ertesi gün zilimi çaldı.

Karısına söylediğim evimi boşaltın veremiyorsanız lafından sonra benim üzerime çullanmak için zilimi çalmış. Ben bu kadar sinirli bir şekilde gördüğümden ilk başlarda korktum ama daha sonradan yaşlı kadınsın ne zamandır da dulmuşsun.

Kesin senin sinirlerinin bu kadar kötü olmasının nedeni yarak eksikliğinden sen güzel ve sert bir yarak yesen bütün sinirlerin daha iyi olacak ve bütün sinirlerin yok olacak bu yüzden şimdi senin bu sinirlerini almak için burada olduğumu da bilmen gerekiyor dedi.

Ben daha konuşmaya fırsat vermeden içeriye daldı ve kapıyı kapattı. Ben şaşırıp kaldım. Ama bu niyeti bozmuş. Ben çığlık atıyor ve istemiyorum seni çık git evimden kira da istemiyorum ki diyordum. Gözleri dönmüş bir şekilde üzerime doğru çullandı. Benim bir yandan ağzımı tuttu.

Diğer yandan da üzerimi çıkardı. Zaten tam olarak soymadı beni. Alt tarafımı biraz sıyırdı. Ben çırpındıkça onun daha da azmasına neden oluyordu. Siki kocamandı. Bu kocaman siki uzun zamandır sik girmediği amıma soktu. Hem de öyle bir amıma soktu ki enim gözlerim resmen yerimden fırlayacak ve resmen acıdan amım parçalanıyor sandım.

Beni bu şekilde amımı sikerken ve beni altına alıp altında çırpındırırken benim çığlık atmam da artık kesilmiş ve üzerime çıkıp resmen üzerimde gidip gelirken uzun zamandır sikilmemiş olan amımı da sikiyordu. Bir yandan da sürekli olarak benim bir orospu olduğumu ve amımı bütün kiracılara siktirdiğimi söylüyordu.

Bir yandan sikerken diğer yandan da bu şekilde aşağılaması benim zoruma gidiyordu. Beni siktikten sonra üzerini giyindi. Ben yerde yatıyordum. Eğer ki bir daha evimden çık ya da kiramı istiyorum gibi laflar edersen seni bir sikerim ki götün parçalanır bu defa dedi.

Ve evimden def olup gitti. Ben korkumdan artık onlarla muhatap olmuyorum.

201 gösterim, 1 gün

Karımı gözlerimin önünde sikti

Erotik Hikayeler 06 Şubat 2022

İstanbul Escort Bayan

Karımı gözlerimin önünde sikti.

Sizlere anlatacağım bu hikayeyi başka bir çarem kalmadığı için karımı sikmelerine izin verdiğimi söylemek istiyorum. Ben 21 yıldır evliyim. Ve bunca yıldır gözümden bile sakındığım karımı artık bazı sorunlarımdan dolayı iş ortağımın gözlerimin önünde sikmesine karşı gelmedim.

Aslına bakarsanız da karımı siktikten sonra hayat daha da kolay olduğunu ve kıskançlığın çok saçma bir şey olduğunu anlamama neden oldu. Ben hayatıma bir kadın aldım. Çok iyi giden bir işim olmasına rağmen bu işi bu kadın yüzünden ilgilenemedim.

Ve neyim var neyim yoksa her şeyimin bütün mal varlığımın da bitmesine neden oldu. Bu iflasın bitmesinden sonra çok büyük borçlar altına girdim. Mesela iş ortağım benim bu durumuma üzüldüğünden bana çok büyük borçlar verdi. Ama ben bu borçları işlerimi toparlamak yerine aşık olduğum kadına yedirmeyi daha da tercih ettim. Belki de hayatımda ilk kez aşık olmuştum.

Bu yüzden acı çekiyor ve kesinlikle de benim istediğim gibi beni sevdiğini düşündüğümden olacak ki gözüme hiçbir şey gelmiyordu. En sonunda bu uğruna bütün mal varlığımı verdiğim kadın beni yüz üstü bıraktı ve hayatımdan gitmesi sonucunda da kesinlikle kendimi çok kötü hissedip yine bir miktar borçlanıp kendimi içkiye vurdum. Ama daha sonradan kendi yuvama döndüm.

Kadını da unuttum. Bu süre zarfında hazır para yani borç parası yediğimden şimdi ne yapacağımı düşünüyordum. Borçlu olduğum insanlarda benden paramı istiyorlardı. Bende kesinlikle bu parayı ödeyemeyeceğimi bildiğimden biraz süre istiyor ve o insanları oyalıyordum.

 

En sonunda çok yakın bir arkadaşım olan ve bir zamanlar da benimle birlikte iş yapan arkadaşım tarafından gecenin bir vakti evime geldi. Ben bu habersiz misafirlikten çok rahatsız oldum. İçeri geçtik ve biraz tartıştık. Benim paramı öde yoksa karını sikerim dedi.

Benim ödeyecek gücüm olmadığını da biliyordu. Bu yüzden buyur karım içerde uyuyor git sik dedim. Benim bunu dememi hiç beklemiyordu. Çünkü benim karımı ne kadar kıskandığımı biliyordu. Zaten yüksek sesle konuştuğumuzu duya karım da yatak odasından geldi.

Adam karımı görünce demek karını sikmemi istiyorsun sen bilirsin paramı ödeyene kadar her gece gelip karını gözlerinin önünde sikeceğim dedi. Ve eliyle sikini ovuştura ovuştura gidip karımı kollarından tuttuğu gibi yere yatırdı.

Karım muhtemelen o anın şaşkınlığıyla olacak ki sesini çıkarmadı ve uzandığı yerden bacaklarını ayırdı. Belki de karım benden intikam almak istiyordu. Tam olarak bilmiyorum ama gözlerimin önünde iş ortağım karımı sikerken karımın yüzüne baktığım zaman halinden gayet memnun ve halinden mutlu görünüyordu. Hatta bir ara resmen adam karımı sikerken inliyor ve titriyordu.

Çığlık atıyordu. O gece bu şekilde karımı siktikten sonra ertesi gün tekrar geldi ve yine karımı sikeceğini söyledi. Karım zaten o eve geldiği zaman dudağından ir öpücük kondurdu. Bende bu durumda hiç umursamadım bile. Yine karımı soydu gözlerimin önünde ve karımın amından tutup parmaklamaya başladı.

Kıçından sikmek istedi sanırım. O anı duymadım ama daha sonra domaltıp götünü ikiye ayırdığı gibi ilk başlarda kafasını dayadı ve göt deliğini yaladı. O kocaman sikini gözlerimin önünde ilk başta sikini göt deliğine dayadı. İttirmesine rağmen daha önce hiç sikilmemiş olan karımın götünden içeriye girmedi.

Benden yağ istediler bende mutfağa gidip biraz yağ getirdim. Önce eline biraz döküp göt deliğini ardından da kendi sikini yağladıktan sonra karımın götüne ittirdi ve bu defa girdi. Karımı bir kere de gözümün önünde götünden sikti.

347 gösterim, 0 gün

Kanka dedim götümü sikti

Erotik Hikayeler 06 Şubat 2022

Avcılar Escort

Kanka dedim götümü sikti.

Ben 19 yaşında devlet memuru oldum. Bu kadar yaşımın küçük olmasına rağmen devlet memuru olduğum için iş yerinde ki birçok insan tarafından kıskanıldığım ve çekilmediğimin de farkındaydım. Bu yüzden iş yerinden herhangi biri ile arkadaş olmayı düşünmedim.

Zaten yaşları da benim dedem yaşında olduğundan hepsinin sadece işime girip çıkıyordum. İş yerinde başka bir sorunum olmadığı müddetçe kimseyle konuşmuyordum bile. Benim memleketimde çok sevdiğim uzaktan da akrabam olan Ahmet adında bir arkadaşım var.

Ahmet de devlet memuru olmak istiyordu ama ne yazık ki puanı yetersiz geldiğinden olamadı. Ben uzak yere atanınca ilk başlarda bir süreliğine ailem gelip benimle kaldı. Ardından da yaz tatili için yazlık bir yer olduğundan yaşadığım yer Ahmet gelmek istediğini söyledi.

Bende aylardır görmediğim en yakın arkadaşım olan Ahmet’in gelmesini istedim. Ahmetle aramda ki ilişki her şeyimi konuşabildiğim ve çekinmeden güveneceğim bir arkadaşım olduğundan ona gözüm kapalı güvenirdim. Bu yüzden de herhangi bir çekingem yoktu.

Ama benim umduğum gibi ahmetin çıkmaması resmen artık erkeklere asla güven olmamasını bana hatırlattı. İlk geldiği gün Ahmeti gidip otogardan aldım. Ahmetle gidip güzel bir yemek yedikten sonra yorgun olduğunu ve eve gitmek istediğini söyledi. Bende tamam dedim.

Evde gittiğimiz zaman saat geç olduğundan hemen uyumak istedik. Sabah olunca kankama çok güzel bir kahvaltı hazırladım. Kankamı giderek yatağında uyandırdım. Birlikte kahvaltı yaptık. Bol bol sohbet ediyorduk. Onunla gerçekten de çok mutluydum.

Sokaklarda gezdik araba kiraladık ve hiç görmediğim yerlere birlikte gidip gezmeye başladık. Bir barda durup serinlemek için bir şeyler içtik. Saat çok geç olduğundan bira içmek istediğini söyledi ben kendime de aldım. Eve gittiğimiz zaman  içmeye başladık.

Benim de çok çabuk sarhoş olduğumu ve sarhoş olunca da başka bir insan olduğumu en iyi bilen insanlardan biridir kankam. Ben kankama güvendiğimden içmeye başladığım zaman Ahmete dair özel sorular sormaya başladım. Ahmeti sanırım azdırdım.

Ama daha önceden de sevgilisini sikip sikmediğini nasıl bir ilişkileri olduğunu bende sordum o da bana soruyordu. Ahmet yanıma gelip oturdu. Enim kafam da hafif çakırkeyif olmuştu. Ama hala kendimdeydim. Ahmet yanıma geldi ve bana duygularını anlatınca ben saçmalama dedim.

Çünkü ona karşı sadece arkadaş gibiydim. O da bana ne kardeşi aynı doğmadan bacıyı sikebilirim dedi. Siktiğim her kadında seni hayal ediyordum dedi ve ben gerçekten korkmaya başladım. Odama gidip uyumak istiyorum sabah konuşuruz dedim.

Beni kollarımdan tutarak duvara doğru yasladı ve benim olacaksın deyip boynumu öpmeye başladı. Sesimi çıkaramıyordum çünkü bekar olduğum için zaten çok zor ev bulmuştum ve bağırsam beni evden atarlardı. Ahmet eni öpmeye başladıkça zevk alıyor ben ise tiksiniyordum.

Benim çok hızlı bir hareketle altımı çıkarmaya başardı. Kendisi de şortluydu. O kalkık siki elime değiyordu. Benim amımı parmaklamaya başladı. Parmağını soktukça bak amın ıslanmış demek ki sen de beni istiyorsun dedi. Ben ufak tefek olduğumdan hemen beni yere yatırdı ve üzerime çıktı.

Boynumu öpüyor yavaş bir şekilde memelerime doğru indi. Memelerimi eme eme bir hal oldu. Ben yalvarıyordum yapma etme diye. Daha sonra sikini dayadı ve am deliğimden içeriye bastırdı.

Biraz üzerimde gidip gelirken sanırım ondan tatmin olmadı olacak ki, beni ters çevirip göt deliğime ittirince ben çığlık attım. Eliyle ağzımı kapattı ve göt deliğime doğru bastırdı. Göt deliğim ilk kez sikildiğinden ben acı çektim ama Ahmet baya bir zevk aldı.

Avcılar Escort

Avcılar Escort

272 gösterim, 0 gün

Sayfa 70 of 73 1 68 69 70 71 72 73